Trabzonspor'da tek hedef Kayserispor'u yenip galibiyet serisi yakalamak ve milli takım arasına moralli girmekti. Bordo-mavililer oyuna çok iyi başlamasa da öne geçmesini bildi. İşin ilginç yönü buna rağmen temposuz, ağır bir futbol vardı. Hem de karşısında çok kötü bir Kayserispor vardı. Her iki taraf için çok gelgitli bir oyun vardı. Bunun nedeni iki takım da oyunu kontrol edemedi. Bu da orta sahasız bir oyunu ortaya çıkardı. Orta sahanın çok çabuk geçilmesi bir o kalede, bir diğer kalede pozisyona girilen sağlıksız bir görüntü vardı. Trabzonspor daha farklı bir skorla devre arasına girebilirdi. Kayserispor gibi bir takıma bu kadar net gol pozisyonu vermekte ne kadar doğru sorgulanmalı. Takım savunması bu kadar kötü görünmemeli. Trabzonspor bu kadar rakibe alan ve zaman bırakmaz, oyuna ortak etmez... Onana'nın da 5 gol kurtarışı yaptığını düşünürsek oyunun kalitesini anlamış oluruz. Oyunun özeti: Maçın ilk yarısında iki takım toplamda çektikleri 21 şutla ligin en çok şut çekilen bölümünü oynadı.
Trabzonspor ikinci yarıda 10 dakika içinde bulduğu iki golle maçın fişini çekti. Alınan üç puan için tebrik etmek lazım bordo-mavilileri... Bu noktada en önemli soru şu olmalı; top rakipteyken oyunun kontrolü nasıl olacak ve top rakipteyken nasıl pres yapılacak. Onun için takım halinde nasıl topa karşı pozisyon oyunu nasıl oynanacak, nasıl takımın atletizmi ve dinamizmi gelişecek, nasıl savunma disiplini sağlanacak gibi birçok konu başlığının halledilmesi gerekiyor. Geriye tek şey kalıyor; çalışmak, çalışmak... Ekip olarak o potansiyel zaten var. Yalnız bu alınan galibiyet ve atılan goller onları rehavete düşürmesin. Esas bunu doğru analiz edip onların üzerine gidip her maç üstüne koya koya eksikleri gidererek gelişme göstermektir