Gazze ve Avrupalı Gençler

Gazze ve Avrupalı Gençler

Refik Tuzcuoğlu

Size bir sorum olacak.

Peşin peşin söyleyeyim; "Bu nasıl soru, böyle bir soru mu olur" diye alevlenmeyin hemen.

Şöyle sakin bir ortam bulun önce. Biraz soluklanın hele. Düşüncelerinizi yoğunlaştırın. Sorum şu:

"Küçük yaştaki kız çocuğunuzu karşıdaki markete su almaya gönderseniz.. Bir müddet sonra annesi de aynı markete doğru peşi sıra evden çıkmış olsa.. Siz de balkondan izliyorsunuz.. Bir grup güvenlik görevlisi bağrına bastığı bir şişe suyu güçlükle taşıyan minicik yavruya sebepsiz yere aniden saldırıp darp etmeye başlasa ne yapardınız Sonra onunla da yetinmeyip masum yavrucağı başından vurup öldürseler. Peşi sıra aynı markete giden ve yavrusunun o haline şahit olunca kendisini kaybeden anneyi de katletmiş olsalar..."

Durun!

Daha fazla düşünmeyin. Çıkın hemen o girdaptan. Ben biraz odaklanmıştım bu soruya. Bir müddet dalıp gitmişim. Sonra içimde oluşan öfke gözümü kararttı. Aklım başımdan gidecek gibiydi. Kendimi tanıyamaz oldum bir an.

"Şimdi nereden çıktı bu keyifsiz soru" diyeceksiniz.

Gazze'den yayınlanan bir görüntü beni böyle trajik bir yolculuğa çıkardı. Küçücük bir kız çocuğu, elindeki su şişesini zorlukla taşıyor. Sonra sırtlandan daha vahşi bir el, vicdandan nasipsiz bir karanlık cani minicik yavruyu roketle vuruyor.

Bir başka hadise şöyle. Kucağında küçük yavrusuyla yürümekte olan bir anne. Önce çevresine birkaç kurşunun düştüğü fark ediliyor. Kadıncağız son derece vakur, yürüyüşünü bozmuyor. Birkaç adım daha atabiliyor. Sonra başına isabet eden bir kurşunla öylece yere yığılıyor. Minik yavru annesinin kucağından yere savruluyor.

Gazze'de böyle onlarca katliam haberini izlemekten kahrolduk artık. Duygularımız, hissiyatımız, psikolojimiz alabora oldu.

Hani Türkiye'de içinde ana muhalefetin de olduğu bazı çevreler Hamas'ı terörizmle suçladılar ya! Onlarca yıldır baskı ve zulüm altında yaşayan bir toplum, açık hava hapishanesine dönüştürülen bir coğrafya. Gıdaya ulaşmak zor. Nerede, ne zaman bir belaya bulaşacağınız meçhul. Ölümle kol kola yaşanılan yıllar. Onlara bu zulmü reva görenler medeni dünyanın temsilcisi oluyor öyle mi Yaşatılan zulme başkaldıran ve kendisini savunmak isteyen Filistinliler ise terörist. O günahsız kız çocuğunu korumak isteyen, o kucağında çocuğuyla öldürülen annenin intikamını almak isteyen katil mi oluyor şimdi

Camiide imam hutbe okumak istiyor ancak açlıktan bitap vaziyette. Takati kalmamış, ayakta zor duruyor. Hutbe okumaktan vazgeçiyor ve son kalan enerjisiyle namaza yöneliyor. Şu an Gazze'nin yaşadığı fotoğraf bu. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz böyle

Gazze'nin yaşadığı zulümler, Batılı hükümetler nezdinde istenilen etkiyi bırakmamış olsa da halklar düzeyinde durum farklı. Sosyal medya üzerinden Avrupalı gençler Gazze'de olan biteni çok sıkı takip ediyor. Filistinliler'in bunca zulme rağmen gösterdikleri sabır ve metaneti anlamakta zorlanıyorlar. Bu direnme azmi nasıl oluyor Bu onurlu duruşu sonuna kadar muhafaza iradesi nerden geliyor Gazze direnişine katılan delikanlı oğlunun cenazesi önüne getirildiğinde yüreğinde bir sancı hissetse de; "Şehadet makamına erişti, Rabbim mübarek etsin" diye teselli bulabilen anneler, babalar.. Bu nasıl bir inanç sistemi diye merak ediyor Avrupalı gençler.