Bilal Erdoğan'ın mesajı

Bilal Erdoğan'ın mesajı

REFİK TUZCUOĞLU

UNESCO tarafından "Edebiyat Şehri" olarak tescillenen, sözün ve şiirin başkenti Kahramanmaraş'taydım. Büyükşehir Belediyesi'nin davetiyle katıldığım programda, şehrin sadece fiziki imarına değil, "gönül imarına" da şahitlik ettim.

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan'ın teşrifleriyle Şairler Tepesi'nde gerçekleşen STK buluşması ve akabinde Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'ndeki gençlik buluşması ufuk açıcı birer "fikir atölyesi" tadındaydı. Mütevazı ve gayretli kimliğiyle bilinen Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel'in moderatörlüğünde Bilal Erdoğan'ın gençlerle yaptığı hasbihal oldukça heyecan verici ve keyif doluydu. Bilal Erdoğan yaptığı konuşmalarda gençlikten dış politikaya varıncaya kadar pek çok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Mesela beni en çok etkileyen kısım, bu toprakların manevi kodlarına yaptığı atıftı. Kahramanmaraş'ın Yedi Güzel Adam'ın memleketi olduğunu hatırlatarak sözü Abdurrahim Karakoç'a getirdi:

"Şahsen Abdurrahim Karakoç'un 'İncitme' şiirini her okuduğumda; barındırdığı irfan, feraset ve derinlikten yeniden etkileniyorum. Adeta Anadolu'nun mayasının ne kadar muhteşem olduğunu kanıtlarcasına kaleme alınmış."

Bu tespit, sahadaki hakikati yansıtıyor. Kubbede bir hoş sada bırakan isimler, üçüncü sayfa haberlerinin aksine, bu milletin toprağını mayaladılar. Buradan yola çıkarak söz gençliğe geldi: "Allah'ın izniyle gençlikte sağlam bir nüve oluşmuştur."

Komşuda Pişen Bize de Düşer

Bir soruya verilen cevap Türkiye'nin en stratejik konularından biriydi. Bölgesel istikrar vurgusu, hamasetten uzak, gerçekçi bir "birlikte kalkınma" vizyonu. Bilal Erdoğan, 50 yıldır coğrafyamızda savaşın eksik olmadığını hatırlattı:

"Komşularımızdaki bu ihtilaflar giderilebilirse, zarar görmek yerine birlikte kalkınmayı başarabiliriz. Kuzeyimizde ve güneyimizde çatışmaların son bulmasını; özellikle Suriye'nin stabil ve istikrarlı bir yapıya kavuşarak kendi vatandaşlarını geri kazanmasını ülkemiz için hayırlı görüyoruz."

Bu cümle, mülteci tartışmalarına dair rasyonel bir reçete. Komşunun evi yanarken bizim evimizin serin kalması mümkün değil. Rusya ve Ukrayna ile olan "tarihten gelen derin bağlarımızı" koparmadan, barışı ve istikrarı önceleyen bir duruş, Türkiye'nin geleceği için elzem.

STK'larda Paradigma Değişimi

Salondaki STK temsilcilerine yönelik mesajlar ise "yeni dönemin" habercisi niteliğindeydi. Devletin imkânlarının artmasıyla birlikte sivil toplumun rolünün de değişmesi gerektiği şu çarpıcı ifadelerle vurgulandı:

"Artık devletimiz yurt, burs ve sağlık gibi temel hizmetleri en üst seviyede sunuyor. Dolayısıyla STK'larımız, klasik 'yurt-burs-kurs' üçgeninden çıkarak daha spesifik, tamamlayıcı ve sofistike alanlara yönelmeli, gönüllere dokunan hizmetlere odaklanmalıdır."

Bu, STK'lar için yeni bir rota önerisi mahiyetinde. Artık sadece bina diken değil; insana, sanata, fikre dokunan, "muhataralı konularda dahi derinleşebilen" bir sivil toplum vizyonu.

"Gençlik İçin Sen Ne Yaptın"

Ve gençlik... "Gençlik elden gidiyor" söyleminin hep gündem olduğunu bilirsiniz. Bilal Erdoğan'ın cevabı karamsar tablo sunanları sorgulayan mahiyette. Farklı bir perspektiften değerlendirmeleri var;