Amerikan kâbusu
REFİK TUZCUOĞLU
Amerikan siyasetini sarsan 'ahlaki çürüme' skandalı, Jeffrey Epstein dosyalarının üzerindeki sır perdesinin aralanmasıyla tarihin en büyük etik yüzleşmesine dönüşüyor.
Donald Trump'ın imzaladığı Epstein dosyalarının üzerindeki gizliliği kaldıran yasa, Washington'da bir "arınma gecesi" başlatacak mı Zira bu imza, Trump'ın gönüllü bir şeffaflık hamlesinden ziyade, kendi tabanından gelen bir basıncın sonucu. Olay tüm şeffaflığı ile ortaya dökülür mü, yoksa ara sokaklarda kaybolup gider mi; izleyip göreceğiz.
Hatırlanacağı üzere; en küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğunu ABD'li meşhurlara fuhuş ağı kurarak pazarlamakla suçlanan Epstein, tutuklu olduğu New York'taki hapishane hücresinde Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu. Epstein'in sırlarıyla birlikte hayatını kaybetmesi, öldürülme ihtimali üzerine birçok şüpheyi de beraberinde getirmişti.
MAGA'da İlk Çatlak
Trump, yıllardır "yerleşik düzene" savaş açan lider profiliyle tabanını konsolide etti. Ancak Epstein dosyası, bu zırhta ilk kez ciddi gedikler açtı. 13 Kasım'da ortaya çıkan yeni e-postalarda, Trump'ın Epstein'in evinde bir mağdurla "saatler geçirdiği" ve "kızlardan haberdar olduğu" iddia edilince, Cumhuriyetçi Parti içinde daha önce duyulmayan çatlak sesler yükselmeye başladı.
Trump'ın sadık destekçilerinden Georgia Eyaleti Temsilciler Meclisi Üyesi Marjorie Taylor Greene'in, tehditler aldığını belirterek; "Epstein'in kurbanlarının korkusunu şimdi daha iyi anlıyorum" sözleriyle Trump'ı eleştirmesi, parti içindeki fay hattının giderek derinleşeceğinin alameti.
Anketlere göre Amerikalıların yüzde 77'si tüm kirli dosyaların yayınlanmasını istiyor. PBS News ve NPR gibi kuruluşların yaptığı araştırma sonuçlarına göre Cumhuriyetçi seçmenin %44'ü Trump'ın bu süreci yönetim biçimini onaylamıyor. Reuters/Ipsos anketine göre ise Amerikalıların sadece yüzde 20'si Trump'ın Epstein konusundaki tutumunu onaylıyor. Yani kahir ekseriyet Trump'ın karşısında bir kanaate sahip.
Trump, "saklayacak bir şeyim yok" diyerek ve dosyaları açarak bu yangını söndürmeye çalışsa da, "sisteme meydan okuyan lider" imajı, "sistemin bataklığına bulaşmış lider" şüphesiyle sarsılıyor.
Şantajın Adresi Tel Aviv mi
Meselenin bir diğer ve belki de en stratejik boyutu, Epstein ağının arkasındaki "İsrail/Mossad" gölgesi. Amerikan kamuoyu, ilk defa bu kadar yüksek sesle, ülkelerindeki karar alıcıların İsrail tarafından nasıl bir "şantaj kıskacına" alınmış olabileceğini sorguluyor.
Epstein'in suç ortağı Ghislaine Maxwell'in babası Robert Maxwell'in Mossad ajanı olduğu iddiaları ve İsrail'de devlet töreniyle gömülmesi hafızalardaki yerini koruyor. Buna, Epstein'in Eski İsrail Başbakanı

17