İran'ı vurdular, sıra Türkiye'de… Katar'ı vurdular, sıra Türkiye'de…

Esasen İsrail'in Suriye'ye tecavüzleri doğrudan Türkiye'yi hedef alarak gerçekleştirdiği operasyonlardır.

2018 yılında TSK'nın Afrin bölgesinde PKK/YPG'ye karşı başlattığı askerî harekâta verilen isim, İsrail'e mesajdı; Zeytin Dalı…

'Suriye'nin kuzeyinden girer, Zeytin Dağı'ndan çıkarız'…

Netanyahu'nun, "Katar'a ve teröristleri barındıran ülkelere söylüyorum, ya onları sınır dışı edersiniz ya da adaleti sağlarsınız. Siz sağlamazsanız biz sağlarız" sözleri Türkiye'ye son tehdit.

Türkiye'nin başlattığı Milli Dayanışma, Kardeşlik, Demokrasi Açılımı, PKK türevlerinin Suriye'de faaliyet yürüten YPG/PYD/SDG'nin varlığına son vererek, başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin terör yapılanmalarına desteği ortadan kaldırmayı hedefliyor.

PKK'nın feshedilmesiyle izlenen strateji, terör örgütlerinin yabancı unsurlar tarafından silahlandırılmasına itirazlarda Türkiye'nin hem hukuki hem fiili manada elini güçlendirmek, teröristlere karşı sınır ötesi operasyonlarda meşru zemin oluşturmak üzerine kurulu.

Başkan Erdoğan tarafından sıkça gündeme getirilen İç Cephenin Tahkim/Takviyesi vurgusu, dışarıdan gelecek saldırılara karşı sağlam, müstahkem cephe oluşturmayı ön görüyor.

Hedeflere ilerlerken, iç cephe tahkiminde engel çıkartacak şer odaklarını ortadan kaldırmak üzere yapılan operasyonlar önemlidir, yerindedir.

Ülkeyi sürekli iç meseleleriyle meşgul eden, kurulduğundan beri hizip üreten CHP'nin hırsızlık, yolsuzluk, kurultay davaları, şikayetçiler, şikayet edilenler CHP'li olmasına rağmen, kaos üreten sosyal medya algı operatörleri tarafından farklı mecralara yönlendirmektedir.

Açık söylemeliyim;

CHP'nin hizipçi, kural, kanun tanımaz zihniyetiyle, 'kurucu irade' hikâyeleriyle mücadelenin AK Parti döneminde başlatılmış olmasından ötürü Erdoğan'a kesintisiz bin yıl daha destek vermeye kararlıyım.

Neden mi

Şu CHP'li yazar Yılmaz Yozdil'in sözlerine bakın:

"Yahudi bilim adamlarının soykırımdan kaçarak sığındığı Türkiye, nasıl oldu böylesine Yahudi düşmanı haline getirildi İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülke Türkiye'ydi. Bugün nasıl oldu da Türkiye İsrail'i soykırımla suçlar hâline getirildi Nasıl oldu da dünyaya Ankara'dan değil de Gazze'den bakmaya başladık"

Ben böylesi alçakların seslerinin kesilmesi, nefes alamaması adına yapılacak atılacak her adımı şeksiz şüphesiz desteklerim.

Zira Yozdil'in özlediği Türkiye, zulmün kol gezdiği CHP Türkiye'sidir.

İşte o Türkiye:

1923'ten 1950'ye kadar CHP iktidarında Kur'an-ı Kerim'in okunması, evlerde bulundurulması dahi yasaklandı; Kur'an öğreten hocaların evleri basıldı, hapse atıldı.

18 Temmuz 1932 tarihli Diyanet İşleri Başkanlığı genelgesiyle Ezan'ın Arapça okunması yasaklandı; 18 yıl boyunca Ezan Türkçe okundu.

1933'te Kazım Karabekir'in hatıraları basılmadan toplatıldı; evine yapılan baskında ele geçirilen belgeler kireç kuyusunda yakıldı.

İsmail Nazım Ergenel'in Enam-ı Şerif, Mustafa Kocabaş'ın Din Kılavuzu, İman ve Amel, Arapça dini eserler, Dua Mecmuası, çocuklara yönelik dini kitaplar ve Tam ve İlaveli Mevlüd-ü Nebi yasaklandı.

Halep'te basılan İslamiyet'te Tesettürü Nisvan kitabı toplatıldı, ülkeye girişine izin verilmedi.

1936'da İzmir Seferihisar Hereke köyünde II. Bayezid döneminden kalan cami tahrip edilerek ahır haline getirildi. İstanbul Silivrikapı'daki Sitti Hatun Camii Vakıflar tarafından kiraya verildi, ahır olarak kullanıldı.