Şehitler-Terörsüz Türkiye-Siyaset

Recep Öncel

Pençe Kilit harekâtında 12 vatan evladı şehit oldu.

Peygamberlikten sonra en kıymetli makam olan şehitlik makamına ulaştılar.

Gencecik fidanlar toprağa verildi. Ocaklara ateş düştü.

Yine; analar evlatsız, kadınlar kocasız, çocuklar babasız kaldı.

Bu çok büyük bir acıdır.

Babamın kabrinin yakınında, üzerine Türk Bayrağı dikilmiş bir şehit kabri var.

Kabir ziyaretlerim esnasında, ellerinde Kur'an-ı Kerim gözü yaşlı bir anne ve babayla karşılaşırım.

Ben de üzülür hüzünlenirim.

Ve şu mısraları mırıldanırım;

'Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi,

Bedr'in Arslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın

Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab,

Seni ancak ebediyetler eder istiab.'

Kolay değil, vatan toprağının bedeli işte böyle ödeniyor.

Ben Şehitlerimizin Aileleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Milleti'ne sabır ve başsağlığı dilerim.

Allah rahmet eylesin.

Bu durumda Türkiye'de şimdi Devlet Politikası olan Terörsüz Türkiye Meselesinin ne kadar önemli olduğu bir daha ortaya çıktı.

07.07.2025 tarihinde Konya Yenigün Gazetesi bizimle röportaj yaptılar. Konu hakkında fikirlerimizi ifade ettik.

Şöyle ki; 'PKK'nın silah bırakmasında Devlet Aklı vardır.

Bazıları meseleyi önemsiz gibi göstermek istiyorlar.

Bize göre Devletin bir çalışması gerçekleşti.

Yapılan işler basit görülmemelidir.

Yaklaşık 50 yıla yakın bir PKK terörü oldu ve 50 bin insan kaybedildi. Ayrıca Türk ekonomisine yaklaşık 1 trilyon dolar yük getirdi.

Daha önce çözüm sürecinin Konya Akil Adamlar bölümünde, bendeniz Büyük Selçuklu Vakfı Başkanı olarak Dedeman Otel toplantısı organizasyonunda bulunmuştum.

Malum, Dünyada konjektürel gelişmeler yaşandı.

Rusya- Ukrayna savaşı devam ediyor.

Amerika -Çin mücadelesi meselesi var.

İsrail'in çok ciddi bir lobisi bulunuyor. Ama artık Dünya Gazze soykırımını taşıyamayacak bir hale geldi.

Tabii Batı'nın önce menfaati vardır, vicdan daha sonra ortaya çıkar.

Suriye'de Esed gitti, yaklaşık 60 yıldır devam eden Nusayri iktidarı çöktü.

Yani Dünyadaki sosyoekonomik ve politik şartlar sonunda mevcut yeni bir durum meydana geldi.

Covid ve sonrası uluslararası problemlerin Türkiye'ye yansımasıyla sıkıntılar yaşandı.

Ama savunma sanayii, İHA, SİHA, helikopter, uçak, tank projeleri, TCG Anadolu, Türkiye'nin elini güçlendirdi.

Azerbaycan-Ermenistan savaşında, Türkiye ağırlığını hissettirdi.

Kıbrıs meselesinde, laikçi yapıya rağmen iyi şeyler başarıldı.

Neticede, PKK silah bırakma noktasına geldi,

Terörsüz Türkiye, çalışması başarıyla sonuçlandırılmalıdır' dedik.

Bakınız, Türkiye'de iyi şeyler oluyor.

AK Parti ve MHP gayret ediyor.

Ancak, CHP hâlâ yerinde sayıyor.

Terörsüz Türkiye konusunda bir yaklaşımları yok.

Belediye Başkanlarını savunmaktan öte, bir gündemleri bulunmuyor.

Bu zihniyet sahipleri; yönetimin yüzü batıya dönük olsun yeter, hizmet önemli değil diyorlar.

Malum şaibeli kurultay sonucunda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gitti ve yerine Özgür Özel geldi.

Fakat Hatay eski Belediye Başkanının şikâyetleri neticesinde açılan mahkeme süreci devam ediyor. Delegelerin satın alındığı, milyonlarca liranın ortada dolaştığı ifade ediliyor.

Bunlara ilaveten İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun bir rüşvet çarkı kurduğu söyleniyor.

Her ne kadar iktidarın operasyon yaptığı iddia edilse de itiraflarda ilginç şeyler ortaya çıkıyor.

Beykoz, Beşiktaş vb. birçok belediyede, ilk şikâyet yapan kendi çalışma arkadaşlarıdır.

Yani bu insanlar hizmet yapmamış. Sistem yolsuzluk üzerine inşa edilmiş.