Muhalefet Meselesi

Muhalefet Meselesi

Recep Öncel

Türkiye'de muhalefet meselesi vardır.

Muhalefet denilince diğer partileri bir tarafa bırakalım, ilk olarak akla CHP gelmektedir. Bu ülkede Halk Partisinin bütün sıkıntılı işlerde dahli olmuştur.

Aklıma rahmetli Ali Ulvi Kurucu Bey geldi. Bir sohbet esnasında; 'Halk fırkasının memlekete hayırlı ve faydalı işi yoktur'; demişti.

Hakikaten Cumhuriyetin kuruluşundan beri incelediğimizde, tespitin doğru olduğunu görüyoruz.

Bu zihniyetin yaptıklarının birkaç tanesi şu şekilde sıralanabilir;

Ezanın asıl şekliyle okunmasına mâni olup ve Kur'an-ı Kerim öğretilmesini yasakladılar.

İstiklal mahkemelerinde birçok masum insanın asılmalarından başlayarak, 27 Mayıs 1960 darbesiyle Adnan Menderes'in idam edilmesinde rol oynadılar.

12 Mart 1970'de Türkiye'de sağ sol çatışmalarında gençleri istismar etmelerine rağmen, iki yüzlü davranarak Deniz Gezmişlerin ölüm cezası için Mecliste oy verdiler.

12 Eylül 1980 İhtilalinde ortaya çıkan darbe anayasasını destekleyip ve siviller anayasa yapamaz dediler.

28 Şubat Sürecinde inananlara ve genç kızlara başörtüsü zulmünü yapıp, İmam Hatiplerin önünü kesmek için ortaya konulan eğitim modelinin arkasında durarak, aynı zamanda teknik eğitimi de bitirdiler.

Velhasıl Türk Milletinin ve ülkemizin değerleriyle devamlı olarak savaştılar.

Bugün de Ayasofya'nın açılmasına karşılar.

Milli manevi değerlerden rahatsızlar.

AK Parti'yi İngilizlere şikâyet ediyorlar.

Çünkü ittihat ve terakkinin devamıdırlar. İttihat ve terakki mensupları, İngiliz elçisinin arabasının atlarını salıp, arabayı kendileri çekmişlerdi.

Şimdi kendi içlerinde savaşmaya başladılar.

Son dönemde, yakın zamanda baş tacı yaptıkları Cumhurbaşkanı adayı olarak Tayyip Bey'e rakip olan Kemal Bey'e bir operasyon düzenlediler. Delegelerin pavyonlarda satın alındığı ortaya çıktı.

Ekrem İmamoğlu'nun muhtemelen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk olayını yaptığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinde müteahhitleri haraca bağladığı iddia ediliyor.

Bakın partiyi bir kişinin kariyer hayalleri için ne hâle getirdiler.

Netice şaibeli seçim için, mahkemeye dava açıldı.

Şikâyetçi olan CHP eski Hatay Belediye Başkanı,

Mağdur olan CHP eski Genel Başkanı,

İstanbul İl Başkanlığı için mahkemece görevlendirilen CHP eski Milletvekili oldu.

Ama bunlar AK Parti'yi suçlu ilan ettiler.

Yapılan tavır klasik CHP yaklaşımıdır.

Sürekli kavga hâlindeler!

Ortaya koydukları bir iş yok, yeni bir projeleri yok.

Heykel yaptırırlar, dans ederler, içki içerler, kendileri ilerici olurlar.

Ama uçak, tank, gemi, araba üreten, AK Parti'ye gerici derler.

AK Parti, TEKNOFEST İstanbul ile Dünya çapında etkinliğe imza atıyor.

CHP, yolsuzlukların üstünü Atatürkçüyüz diyerek, kapatmaya çalışıyor.

Şimdi, İBB Eski Başkanı mahkeme de şov yapıyor. Hukuk tanımıyor.

Savcıyı tehdit ediyorlar. Mahkeme basıyorlar.

CHP Genel Başkanı, çocukları sokağa çağırıyor. Ancak kendi çocukları yurtdışında tatil yapıyor.

Bunlara göre;

Tayyip Erdoğan kötü,

Kemal Kılıçdaroğlu kötü,

Muharrem İnce kötü,

Gürsel Tekin kötü,

Özlem Çerçioğlu kötü,

Özlem Vural Gürsel kötü,

Kısaca, menfaatlerine ters düşen herkes kötüdür.

Son olarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanından para alındığı söyleniyor.