Kıbrıs ve Filistin
RECEP ÖNCEL
Kıbrıs'ta iki toplum bir arada barış içinde olması gerekirken, Rumlar Türklere yaşam hakkı tanımadılar. Katliam yaptılar ve Ada'yı Yunanistan'a ilhak etmek için savaştılar.
Bu durum sonucunda 1974 yılında, Barış Harekâtı ile Türk Ordusu Kıbrıs'taki kardeşlerimizi kurtardı.
1983 yılında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.
Ama Emperyalistler, Rumlar ve Yunanlılar Kıbrıs'ta kurulan Türk Cumhuriyetini kabul etmek istemiyor, sürekli olarak problem çıkarıyorlar.
Ne enteresandır ki, KKTC'de yaşayan Türk olduklarını iddia eden kendini bilmez bir güruhta, Türkiye'ye karşı duruş sergiliyorlar.
Türk Milletinin dini inançlarına ve milli değerlerine karşı saygısızlık ediyorlar.
Bu çerçevede daha önce başörtüsüne karşı laiklik eylemleri yaptılar. Okullarda başörtüsü ile okumak isteyen öğrencilere, mâni olmak istediler.
Şimdide aynı seküler yobaz zihniyetin girişimleriyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde başörtüsü yasaklandı.
Bunlar KKTC 'de, Türkiye'deki 28 Şubat zihniyetini hortlatacak bir uygulamaya imza atarak okullarda başörtüsü yasağını arzu ediyorlar.
Bir müddet evvel KKTC Bakanlar Kurulu, liselerde öğrencilerin başörtüsü takmasını düzenleyen 'orta öğrenim kılık kıyafet tüzüğünü' çıkarmıştı.
Ama KKTC Anayasa Mahkemesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapılan tüzüğü iptal etti. AYM iptal kararı
2'ye karşı 3 oyla kabul edildi ve bu tüzüğün Cumhuriyet Meclisinden geçirilmesi istendi.
Böylece dinimizi yaşama hürriyeti, ayaklar altına alınmış oldu.
Hâlbuki inanç özgürlüğü temel bir haktır, buna karşı durulamaz.
Yapılan kısıtlamalar, insan hak ve hürriyetlerine aykırıdır.
Dikkat edelim, bu zihniyet daha önce Türkiye'de milletimize çok acılar yaşattı.
Okumak isteyen kız öğrencileri üniversite kapılarında bekletip, evlatlarımıza zulmetti.
Askeri törenlere asker annelerini, ordu evlerine asker eşlerini almadı.
Bunlar her ne kadar barışalım dese de hâlâ aynı zihniyeti devam ettirmek istiyorlar.
CHP iktidara gelince 'başörtüsünü yasaklayacağız' diyerek niyetlerini ifşa ediyorlar.
Bu zihniyet, Türkiye'ye çok zaman kaybettirdi.
Şimdi de Kıbrıs'a zaman kaybettiriyorlar.
Bunlar, İslam Dinine karşıdırlar.
Bunlar, Türk Ordusu Kıbrıs'tan çekilsin derler.
Ama Yunanistan'a kardeşlik şarkıları söylerler.
Biz bunlara soruyoruz;
Peki, Kıbrıs için verilen bunca mücadele ne olacak
Peki, Kıbrıs için bedel ödeyen şehitlerin gazilerin kanları ne olacak
Peki, Kıbrıs için yıllardır yapılan ekonomik yardımlar ne olacak
Ve bunlara sesleniyoruz;
Başörtüsüyle uğraşmayı bırakın!
Milletin inançlarına düşmanlık etmeyin!
Türkiye'nin Milli Güvenliğini önemseyin!
KKTC'nin Beka Meselesine kafa yorun!
Bu arada,
İsrail boş durmuyor ve Güney Kıbrıs'a yığınak yapıyor.
Siyonizm ve Haçlılar Kıbrıs üzerine oyun oynuyor.
BM nezdinde, Kıbrıs için federasyon talebini gündeme getiriyorlar.
Adadan Türk Askerinin çekilmesini bekliyorlar.
Türkiye'nin garantörlüğünün sona ermesini istiyorlar.
Gelişmeler üzerine, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar şöyle bir açıklama yaptı;
'Güney Kıbrıs yönetimi uluslararası alanda, boyunu aşan tehlikeli girişimlerde bulunuyor.
Birleşmiş Milletler nezdindeki federasyon talepleri kabul edilemez. Türkiye'nin güvencesinde, iki toplumlu iki ayrı devlet olacaktır.
KTTC önünde başka bir alternatif yoktur.
Kıbrıs Türklerinin haklı mücadelesi vardır.
Türkiye'yi dışlayacak ve Kıbrıs adasını bir Helen adası haline dönüştürecek oldubittiler kabul edilemez' dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise;