Komisyon sanatçı Şivan Perwer ile de görüşmelidir

RAMAZAN TOPDEMİR

Öncelikle Meclisteki, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu; Terörsüz Türkiye kapsamındaki görüşmelerin sayısını artırmalıdır. Yani yüzyıllık bir meseleden söz ederek sahaya çıkılıyorsa konu ile ilgili stratejiler, hedefler adım adım belirlenmelidir. Seksen beş milyon Türkiye, komisyonun atacağı adıma çok dikkat ediyor. Komisyondaki doğruyu da yanlışı da millet not ediyor. Bu konuda Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş'un ve özellikle çoğunluğu elde bulunduran Cumhur İttifakının çok ama çok dikkatli adım atmaları önemlidir. 1919'dan günümüze olan süreçlerdeki gelişim ve değişimleri Cumhur İttifakı üyelerinin bilmesi gerekir. Komisyon üyeleri, gerektiğinde akademisyenlerden, kanaat önderlerinden, gazetecilerden destek almalıdırlar. Komisyonun yaptığı stratejik yanlışlardan birisi de Kürt Sanatçı Şivan Perwer ile görüşmemişolmasıdır. (Hatırlarsak; Şivan Perwer önceki çözüm sürecinde Diyarbakır'a gelmişti.) Komisyon bir an önce Şivan Perwer ile görüşerek, dönemin resmini tamamlamalıdır.

1978'de başlayan olayların iki ayağı vardı: Birinci ayağı Öcalan, ikinci ayağı da Şivan Perwer'di. Dolayısı ile sürecin tam resminin çıkması için Şivan Perwer ile de görüşülmelidir. Yani öne çıkmış isimleri göz ardı etmek ya da unutmak stratejik bir hatadır. Meclis süreç komisyonu bu bağlamdan yola çıkarak eksik görüşme bırakmamalıdır.

Şivan Perwer'den Notlar
Şivan Perwer, 1978'li yıllardan 1995'li yıllara kadar müziğiyle kitleleri etkilemekteydi. Hatta Öcalan'dan daha etkiliydi. Bir bakıma Öcalan'ın görünür kılınmasında Şivan Perwer'in büyük katkısı vardır. Şivan Perwer, Kürtlerin bam teline dokunan ezgiler ile Kürtler kendilerini sorguluyorlardı. "Ez Kinen" (Biz kimiz anlamına gelen o, ezgi) çok ses getirmişti. Şivan Perwer, tarih sahnesinde yıkımlara şahitlik etmiş ve viran olmuş bir mekanda yani Viranşehir'de doğmuştur. Babası çoban olduğu için usta bir kaval çalıcısıdır. Bağlama çalmayı küçük yaşta öğrenir ve lorinler (ninniler) söyler. Kürt şalı, puşusu ile Kürt müziğinin yerleşik yaşamını konu edinir. Perwer, Fırat nehrinin suladığı ovaların, yaşamını müziğe ve melodilerine yansıtmıştır.