Moro neresi

Eylül ayı içinde Sumud Filosu ile Tunus'tan Filistin'e gemilerimiz engellendiği için yol bulamayınca, Ekim ayında dümeni Filipinlere çevidik…

Filistin olmadı, bari Filipin olsun, dedik…

Konya Ribat İnsani Yardım Vakfının misafiri olarak Moro'da yolumuzu gözleyen kardeşlere yöneldik… Bangsamoro'da artık çiçeği burnunda bir İslam Devletimiz var…

Bizim jenerasyonun mücadele yıllarında marş, ezgi, şiir v e sloganlarımızın konusu olan Moro, bugün beş asırlıközgürlük şarkısını tamamlamış, umutlarımıza ışık olmuştu…

Şiir gibi bir ülke olan Moro'ya, milli marşlarını dinlemeye gidiyoruz…

Moro, 500 yıla yakın tarihin en uzun soluklu bağımsızlık mücadelesini veren kahramanların yurdudur…

Sırasıyla İspanyollara, Amerikalılara, Japonlara karşı kesintisiz bir mücadele verdiler…

İspanyollar Moro'yu Endülüsleştirmek istediler, muhteşem bir direnişle karşılaşınca hedeflerine ulaşamadılar, işgalciler ihaleyi Amerikalılara devrettiler yine başaramadılar… Japonlarda muradına eremediler… Ve en son 1972 den beri Filipinler zulmüne karşı sürdürülen İslami direnişte 120 bin can kaybı vermiş olsalarda, 2 milyon insan topraklarını terk etmiş bulbu insanlarunsa da direndiler, yılmadılar ve başardılar…

2013'de Filifinler hükümeti ile sağlanan uzlaşma ve 2019'da yapılan referandum ile Bangsamoro Özerk Devleti resmen kurulmuş oldu…

Direnişin hakkını veren bu insanlar; inanıyoruz ki, diplomasinin de, devlet olmanında gereğini en güzel şekilde gerçekleştireceklerdir…

Dünyada hak arayışı içinde olan Müslüman toplumlar için mücadelede model ve sembol sundular…

Sultanlıktan azınlığa… Azınlıktan özgürlüğe… İşte Moro'nun kısa tarihi ve tanımı…

Bugün Moro'nun yüzü gülüyor, kuşkusuz inanıyoruz ki, birgün Gazze'nin de yüzü gülecek… Çünkü özgürlüğün bedelini ödeyenleri Allah İslam Devleti ile ödüllendiriyor…

Destansı bir direnişin ardından şimdi de devlet olmanın sınavını veriyorlar… İslam'ın izzetini kuşanan bu insanlara imrenmemek mümkün mü

Umarım kardeş coğrafyalar içinde ilham kaynağı olmuştur…

Filistin, Keşmir, doğu Türkistan, Arakan, Kafkasya, Patani gibi…

Moro, yüzyıllara sarkan sömürü, işgal ve istilalara rağmen yok oluşun girdabında varoluşun imkânına yürüdüler…

Bu muhteşem örnekliğe rağmen Moro ümmetin gündeminde ve gönlünde hak ettiği yeri aldı mı Hayır…

Gözden ve gönülden uzak, kendi yağında kavrulan ve ayakları üzerinde durmaya çalışan kardeşlerimiz…

Asalet ve cesaretleri ile kimseye minnetleri yok… Fakat sitemleri var… Son yıllarda bazı insani yardım kuruluşlarımız olmasa hepten unutulmaya yüz tutmuştu…

Ümmetin sorunu sadece mekânsal mesafeler değil, zihinsel ve düşünsel uzaklıklar…

Unutmayalım ki, Moro bugünlere kolay gelmedi… Gün geldi soykırımlardan kurtulabilmek için nehrin ortasında teneke ve tahtalardan yaptıkları baraka evler ile suyun üstünde hayata tutunmaya çalıştılar… Hâlâ bugün olmuş nehrin üstünde yaşayan mahalleler var…