Yeni anayasa taslağı yeni bir tuzak!

Her şeyimiz tamam da, bir anayasamız eksikti!

Yakında Meclis'te grubu olan partileri ikna turuna başlayacak olan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş sürekli olarak yeni anayasanın faziletlerinden bahsediyor.

Bu yeni anayasa (yani AKP Anayasası) ne menem bir şey, açıklanınca görürüz ama Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin yararına bir anayasa taslağı olmayacağı kesin... Çünkü bunların zihniyeti, anlayışı, görüşü çok farklı!

Doğru Parti Eş Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu:

"Önümüzdeki günler o kadar karanlık olacak ki, siyasi ve ekonomik çöküntü, günü gününe yaşayan, namusuyla geçinen milyonlarca insanı perişan edecek" diyor ve yeni anayasa çalışmalarını şöyle eleştiriyor:

"Yılardır Anayasa çerçevesinde ve demokratik rejim içinde alınması gereken tedbirleri anlatmaya çalıştım... Başarılı olamadım, anlatamadım!

Şimdi, başta AKP-MHP-Hizbullahçı HÜDA PAR ve Kılıçdaroğlu'nun Meclis'e soktuğu 38 milletvekilinin desteğiyle, Numan Kurtulmuş moderatörlüğünde 1921 Anayasası'nda olan 'Etnik kökene ve mezheplere göre' parti kurulmasına izin veren bir Anayasa'yı Türk Milleti'ne yutturmaya çalışacaklar!

Eğer ülkeyi felâkete götürecek yeni anayasa Türk Milleti tarafından kabul edilirse, işte o aman 'ört ki ölem' zamanıdır!

Uyarı görevimize devam edeceğiz."

Rifat Serdaroğlu'nun yeni anayasa konusundaki uyarıları üzerinde ciddiyete durulmalıdır.

Yeni anayasa hazırlığı, Laik Cumhuriyet'e yeni tuzak kuşkusu yaratıyor!

TBMM'de 38 milletvekili olan İYİ Parti, AKP'yi desteklerse anayasanın halk oylamasına gitmeden Meclis'te kabul edilmesi ihtimali güçlenir ve Türkiye demokrasisi için tehlikeli bir durum meydana gelir!

Bu ülkede, iktidarın desteklediği bir tarikat liderinin TV'de "Birinci Türkiye Cumhuriyeti son bulmuştur. Şimdi, Birinci Osmanlı Cumhuriyeti kurulması zamanıdır. Artık padişahımız olacaktır" dediğini ve savcıların o meczubu kulağından tutup yargı karşısına çıkartmadığını unutmayalım!

Yüzde 37.77 oyla Türkiye'nin birinci partisi olan CHP'nin, hukuk dışı uygulamalara karşı alacağı tavır ve yapacağı demokrasi mücadelesi çok önemli...

Atatürk ağlar mıydı

Hayri Köklü, Atatürkçü ve Laik Cumhuriyet sevdalısı bir meslektaşımız...

Aynı zamanda dikkatli ve titiz bir araştırmacı...

Farklı bir kitap hazırlamak isteyen Hayri Köklü "Atatürk'ün ağladığı zamanları" araştırmış... Ve ilginç bir kitap meydana getirmiş. Adı:

"İki Damla Gözyaşı"

Bazı kişiler