Emeklikler, dar gelirliler, asgari ücretliler öfkeli...

İktidar ise hayli endişeli...

Özellikle emeklilerin kızgınlığından korkuluyor.

"Bu öfke selinin önüne nasıl geçsek acaba" diye düşünüyor, çareler arıyorlar...

Aslında çare belli: Para dağıtmak!

İktidar, önceki seçimlerde, ekonomiyi tahrip etmek pahasına "seçim ekonomisi" uyguluyor, seçmenin gönlünü alıyor, sonuçta oyları kapıyordu... Fakat...

Bu seçimde aynı sistem yürümüyor. Para bitti çünkü!

Merkez Bankası'nın bastığı her banknot, her Türk Lirası enflasyonu tetikliyor, fiyatlar daha da yükseklere fırlıyor.

Yanlış uygulamalar sonucu çıkan ekonomik fırtına hemen herkesi önüne katmış, sürükleyip götürüyor! Allah bilir nereye götürüyor

Yaşam savaşı verenlerin başında 16 milyon emekli var. Bu çok büyük bir güç...

Emekliler isterlerse partileri iktidara getirir, partileri iktidardan götürür...

Ancak, birlik olmaları şartıyla tabii ki...

Birlikte hareket etseler bu acınacak duruma düşmezler, iktidardan şefaat beklemeden haklarını elde ederlerdi.

Ne yazık ki, bu bilince sahip değiller...

16 milyon emekli, eski seçimlerde olduğu gibi, iktidarın hamasi sözlerinin ve vaatlerinin büyüsüne kapılırsa, pazar günkü seçimlerde değişen fazla bir şey olmaz.

İktidar bugüne kadar "Parayı veren düdüğü çalar" mantığıyla, devletin kesesini sonuna kadar açarak savurgan seçim politikaları ile hep kazançlı çıkmıştı. Ancak, hesapsız harcamalar sonucunda kaynaklar tükendi ve ülke ekonomisi bu durumlara geldi.

Şimdi emeklilere verilecek para bulunamıyor, devlet bankalarının promosyonlarından medet umuluyor.

Aslında promosyon bir müjde değil... Tüm bankaların uyguladığı normal bir işlem...

Çalışma Yaşamı Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, banka promosyonlarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada iktidara:

"Buna mı müjde diyorsunuz" diye sordu.

Çelik'in yaptığı hesaba göre, 3 yıl için (36 ay) ödenecek promosyon parası ayda 222 liraya geliyor.

Büyük müjde bu mu yani

Günümüz Türkiye'sinde emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin cebinde para yok.

Hal böyle olduğu halde iktidar, göz kamaştırıcı ifadelerle, yaşadığımız 21'inci Yüzyıl'ın "Türkiye Yüzyılı" olduğunu iddia etti.

Bu yetmedi. 2024 "Emekliler Yılı" ilan edildi.

Nasıl bir "Emekliler Yılı ki" emekliler