"Yavuz hırsız ev sahibini, bastırır" derler ya... Kendini feshettiğini açıklayan PKK da tam bir yavuz hırsız!

41 yıldır Türkiye'yi kana buladığını, on binlerce kişinin katili olduğunu unutmuş bu terör örgütü, Türkiye Cumhuriyeti'ni suçluyor!

Meğerse 100 yıldır soykırım yaşıyorlarmış!

PKK'nın silahlı mücadelesi başarıya ulaşmış, bu sayede haklarına kavuşmuşlar!

Çatışmalarda can veren PKK'lılar, şehitleriymiş (!)... O şehitlere ve gazilere (!) şükranlarını sunuyorlarmış!

Lozan Antlaşması'nı reddediyorlarmış, çünkü bu kendilerinin esareti anlamına geliyormuş.

Lozan'la ve 1924 Anayasası ile soykırım başlamış ve bu 100 yıl sürmüş...

Bu sözlerde iyi niyet yok!

Silah bırakacaklarını söylerken bile, Türkiye'yi düşman ve sömürgeci gösteren ifadelerle, kin dolu, zehirli bir dil kullanıyor, Cumhuriyet tarihini "100 yıllık soykırım" diye aşağılıyorlar.

Rezilce ifadeler bunlar, fakat...

İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu'ndan ve hapisteki Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'dan başka karşı çıkan yok!

Hemen hemen tüm siyasetçiler, PKK'nın aşağılık sözlerine aldırış etmeyip demokrasi ve barış nutukları atıyorlar.

Ayıptır yaa! Binlerce şehidimize ve gazilerimize de mi saygıları yok

Eğer gerçekten "barış süreci" başlayacaksa ve bu coğrafyada birlikte, barış içinde yaşanmak isteniyorsa, tahrip edici kirli dili bırakıp "yapıcı dil" kullanmak şarttır!

Türkiye için asıl zorlu süreç şimdi başlıyor!

Devlet, Öcalan'a ve diğer kanlı teröristlere bir takım düzenlemeler getirip ülkede "barış" sağlamak isterken, "Turpun büyüğü heybede" gibi lâfları bırakıp, muhalif yurttaşlarına "Düşman hukuku"na benzer "adaletten uzak" uygulamalardan vaz geçmelidir.

Hiçbir ülkede bir yanda barış, öte yanda baskı olmaz!

Ülkeye refah, huzur ve barış ancak hukuk ve demokrasiyle gelir.

Terörist başı iken, şimdi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından "Kurucu önder" ilan edilen Abdullah Öcalan