Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelerin çocuk sayısını arttırdı.
Eskiden "En az üç çocuk yapın" diyordu, Azerbaycan dönüşü uçakta "Boşuna en az 3 çocuk demiyoruz. Niye en az 4 çocuk olmasın, 5 olmasın" dedi.
Erdoğan'ı böyle konuşturan Türkiye'de doğumların tehlikeli bir şekilde azalması!
Sağlıklı nüfus artış hızının en az yüzde 2.2 olması gerekirken bu oran Cumhurbaşkanı'nın ifadesine göre yüzde 1.7'ye geriledi. TÜİK'e göre ise daha da aşağıda, yüzde 1.7 değil, yüzde 1.51 gibi çok tehlikeli bir seviyede...
Bu bakımdan Erdoğan, aileleri "En az dört-beş çocuk yapın" diye teşvik etmekte haklıdır. Ancak...
Düşünmek lâzım...
Bu neden böyle
Cumhuriyet'in kurulduğu 1923 yılından, 2014 yılına kadar nüfusumuz hızla artarken, neden son 11 yılda birdenbire gerileme dönemine girdik.
★★★
2001 yılında artış hızımız 2.38 idi. Bu toplumumuz için sağlıklı bir artış hızıydı.
Bugün geldiğimiz noktada ise alarm zilleri çalıyor.
Bir ulusun nüfus artış hızının düşmesi kötü, 1.51'e düşmesi çok daha kötü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu bir intihardır. Çözmemiz lâzım" sözü doğrudur, gerçekçidir. Fakat bu "intihar"ın sebeplerini ortadan kaldırıp yok etmek de iktidarın asli görevidir.
Aileler doğacak çocuklara kısıtlı imkânlarıyla nasıl bakacak Bütün sorun burada!
★★★
Gidişat beka sorunu yaratacak kadar vahimdir ve mutlaka önlenmelidir.
Her şeyden önce ekonominin düzelmesi, enflasyonun düşmesi, insanlarımızın içine gömüldüğü karamsarlık bataklığından kurtulması gerekir.
Gençlerin kaybolan umutlarının geri getirilmesi, evliliklerin artması, ailelerin devlet yardımları çoğaltılarak doğumlara teşvik edilmeleri şart görülüyor.
İnsanlar neden doğurganlıktan vazgeçtiler Neden çok çocuk istemiyorlar
Bunun sebebi açık ve net olarak belli...
Ülkede ev sahibi olmak, aslanın ağzından lokmasını almak kadar zorlaştı...
Kiracılara hayat daha da zorlaştı.
★★★
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Ekonomi tek haneli rakama düşecek, halk rahatlayacak" sözü hep fos çıkıyor...
Onun vaadinin tersine, her geçen gün yaşam daha da zorlaşıyor.
Sadece yeni vergiler ve yüksek faiz politikalarıyla ekonomiyi yönetmeye çalışmak, krizi daha da derinleştiriyor.
Kredi kartı borçlarını ödeyemeyen 4 milyon 164 bin 702 vatandaş bugün bankaların takibinde bulunuyor.
4 milyondan fazla aile, devlet yardımı almasa yaşayamayacak halde...
Toplumun tükenişe sürüklenmesi, uygulanan yanlış politikalardan dönülmekle önlenir.

3