Karanlıkta ışığa, krizlerde de akla ihtiyaç vardır.

Ekonomide tabağınıza ne doğrarsanız, kaşığınıza o çıkar.

Mehmet Şimşek Maliye Bakanı olarak göreve başladığı gün "Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönmekten başka çaresi yoktur." demişti.

Rasyonel zemin, yani akılcı bir ekonomi!

Bu görüş doğrudur ama uygulama öyle mi

Söyleyiniz Allah aşkına! Ekonomimizde akılcı bir yol mu izliyoruz
Görünen o ki, 31 Mart Yerel Seçimleri akılcı yol izlenmesini engelliyor.

Rasyonel yolda ısrar edilirse iktidar oy kaybedebilir.

Gerçi vatandaşların önemli bir bölümü, aç da kalsalar, iktidar partisinden vazgeçmiyorlar ama ne de olsa AKP'de korku dağları bekliyor.

Kıyamet 31 Mart'tan sonra kopacağa benziyor!

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, ekonomimizin içinde bulunduğu durumu "Kanserli bünyeye" benzetti.

Karamollaoğlu'nun eleştirisi şöyle:

"Aslında faiz sebep, enflasyon sonuç" sözünden yola çıkan iktidara söylenecek tek bir söz var:

Tek sebep sizsiniz!

Kanserli bünyeye dönüştürdüğünüz ekonomiyi ağrı kesicilerle düzeltemezsiniz.

Başka ülkelerin kapısını aşındırmakla da ekonomiyi düzeltemezsiniz.

Kem âlât ile kemâlât olmaz!"

Temel Bey'in eski dildeki son cümlesi "Kötü aletlerle, araçlarla amaca ulaşılmaz, olgunluğa, mükemmelliğe erişilmez" anlamına geliyor.

Karamollaoğlu haklı... Nitekim, Merkez Bankası politika faizini yüzde 45'e çıkartınca, döviz kurları düşüreceği yerde tam tersine arttı.

Dolar kuru 30.64 liraya yükselerek rekor kırdı.

Euro kuru 33.52 liraya fırladı.

Sterlin kuru 39 lira oldu.

Merkez Bankası'nın döviz rezervleri 1 milyar 708 milyon dolar daha azaldı.

Merkez Bankası bu yılın Mayıs ayında enflasyonun yüzde 70 olacağını öngörüyor.

Oysa maaşların artışı bunun çok altında kaldı.. Yüzde 49.25 zam yapılan işçi ve memur emeklileri enflasyon karşısında ezilmeye devam edecek demektir.

Bu durumda, "Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz" diye söz veren iktidar yine sözünü tutmamış oluyor.

Ekonomi treni raydan çıkmış durumda. Halen sürdürülen para politikalarıyla ekonomi treni rayına oturtulamaz!

Yazının başında dediğim gibi, "ekonomide tabağına ne doğrarsan, kaşığına o çıkıyor."