İki parti lideri arasındaki "Türklük tartışması" dikkatimi çekti.
Kim Türk, kim değil
Ya da, kim daha fazla (öz be öz) Türk
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici:
"Ben Türk oğlu Türk'üm. Ümit Özdağ Türk müdür, tartışılır. Almanya'da uzun süre kaldığı için Neo Nazilerden etkilenmiş olabilir. Dedesinin dedesinin mezarını gösterebilir mi" dedi.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ona şu cevabı verdi:
"Ben, iki dedemin de mezarını gösteririm. Başka bir şey daha gösteririm. İstiklal Harbi Beratı... Sen dedenin İstiklal Harbi Beratı'nı gösterebilir misin Türklük benim hem amacım, hem kanımdır!"
Tartışma (özetle) böyle... Ben Ümit Özdağ'ın sözlerine inanıyorum. Mustafa Destici'ye karşı ne yazık ki, aynı duyguyu hissetmiyorum.
Neden
Mustafa Destici, Türk milliyetçisi olduğunu söylüyor ama sözleriyle davranışları birbiriyle çelişiyor!
Gerçek bir Türk milliyetçisi, "Her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık" diyen AKP gibi bir parti ile işbirliği yapıp onun değirmenine su taşır mı Hayır, taşımaz!
İktidar partisi AKP, okullardan "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan 'Andımız'ı kaldırdı, milliyetçilik yerine ümmetçiliği teşvik eden adımlar attı ve atmaya devam ediyor.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de tüm gücüyle AKP'yi destekleyip Cumhur İttifakı içinde olmaktan gurur duyuyor...
O ittifakın içinde HÜDA PAR gibi Türklük karşıtı, hatta Türklük düşmanı denilebilecek parti ve partililer de var!
Bunlarla aynı çatı altına giren Mustafa Destici'nin, gerçek bir Türk milliyetçisi olduğuna inanmak mümkün mü
Milliyetçilik sözde değil, özde olur. İnsanlar davranışlarıyla belli ederler kimliklerini...
Bu nedenle Mustafa Destici, Ümit Özdağ'la kıyaslanamaz diye düşünüyorum.
Zafer Partisi lideri Özdağ, Atatürk'çüdür ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" sözünü ilke olarak kabul edip Ata'mızın yolunda kararlılıkla yürüyen yurtsever bir siyasetçidir.
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Bağıran hoparlörler!Ezan sesi güzeldir, ulvîdir, yücedir... Fakat günümüzde bu güzel ses hoparlörlerle aşırı derecede yükseltilince bozuluyor, rahatsız edici hale geliyor.
Müezzinler, caminin şerefesine çıkıp ezan okumaya üşendikleri için, mikrofonu çalıştırıp ezanı hoparlörlerden bağırtıyor ve tüm güzellik kayboluyor, madenî yüksek ses insanları yerinden hoplatıyor.