İmamoğlu kazanırsa Erdoğanı yenmiş olacak!

Seçime sadece 11 gün kaldı.

Zaman kanatlanmış gibi uçup gidiyor sanki...

Özellikle İstanbul'daki seçim çalışmalarını merakla izliyoruz.

Ekrem İmamoğlu, az farkla da olsa önde görünüyor.

Karşısında rakip olarak Murat Kurum yok! O sadece bir isim...

İmamoğlu'nun gerçek rakibi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan...

Murat Kurum'un İmamoğlu karşısında hafif kaldığını gören Erdoğan'ın kollarını sıvayıp sahaya inmesi İstanbul seçimini "Erdoğan-İmamoğlu yarışı" haline getirdi.

İmamoğlu bu durumu aylar öncesinden tahmin etmiş "Ben gerçek rakibimi biliyorum" demişti.

H H H

Her fırsatta İmamoğlu'nu eleştirip Murat Kurum'a oy isteyen Erdoğan, İstanbul'daki mitinglerinde, Hatay'da olduğu gibi, İstanbullulara:

"Biz yoksak, hizmet de yok!" diyecek mi

Öyle tehdit edici bir dil kullanılırsa İstanbul halkı bu sözlerden korkup fikrini değiştirerek Murat Kurum'a mı oy verecek

Ya da o sözlere tepki gösterip tam tersine mi hareket edecek

Bunların hepsini kısa bir zaman sonra göreceğiz.

"Partili Cumhurbaşkanı" olmak zaten yanlıştı. Sadece kendi partisinin Cumhurbaşkanı oluyor, muhalefetteki insanların Cumhurbaşkanı olmuyordu.

Oysa Cumhurbaşkanı ülkenin birliğini, bütünlüğünü temsil eder.

"Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi" birlik duygusunu zedeledi!

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı, anayasa gereği ettiği yemine aykırı olarak tarafgir bir tutum içinde, rakiplerine hakaret edip, onları küçülterek seçim propagandası sürdürüyor.

Cumhurbaşkanı'nın sözde değil, özde tarafsız olması, ülkede birliği ve bütünlüğü sağlaması şart... Fakat...

Partili Cumhurbaşkanı, iktidara oy vermeyen kitleleri ötekileştiriyor, karşı görüşte olan insanları adeta düşman ilan ediyor.

Bunun işe yarayıp yaramayacağını, halkı korkutup korkutmayacağını seçim günü göreceğiz!

Aslında en doğru olanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçimleri yerel adaylara bırakmasıydı. Cumhurbaşkanlığı makamı bunu gerektirirdi.

Fakat Erdoğan devletin bütün imkanlarını kullanıp, tüm ağırlığını ortaya koyarak olanca gücüyle seçime müdahil olmayı tercih etti.

Bu durum, bir yenilgi halinde onun için prestij kaybı olacak.

Erdoğan meydanlara çıkmasaydı, İstanbul'daki muhtemel bir seçim kaybı, sadece Murat Kurum'un yenilgisi olarak kalırdı.