İsrail'in, masum Gazze'lilere uyguladığı vahşi, insanlık dışı katliamı yüreğinde biraz vicdan olan herkes lanetlemelidir. Fakat...

Güya medeni olan, hak ve hukuka saygılı olduğunu iddia eden Batı ülkelerinin bu büyük soykırıma sessiz kalmaları insanlık adına yüzkarası bir olaydır.

Hele Amerika!

On binlerce masum insanın ölümünde en az İsrail kadar, Amerika da sorumlu ve suçludur.

Gazze'de devam eden katliama destek olan ABD Başkanı Biden'ın şeytani yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Altı ayı aşkın süredir devam eden vahşetin bir de öbür yanı var.

İsrail'e saldırıp, durup dururken savaş sebebi yaratarak (şimdilik) 34 binden fazla Gazze'linin ölümüne sebep olan HAMAS yönetimi hangi akla hizmet edip sivil insanları öldürmüş, bir kısmını da esir almıştır, belli değil!

Hemen hemen bütün dünya ülkeleri HAMAS'ı "Terör örgütü" olarak kabul ediyor. Fakat...

Bizim Cumhurbaşkanımız Erdoğan:

"Türkiye'de Kuvayı Milliye ne ise HAMAS da odur" diyor.

Ben, HAMAS'ın, bizim Kurtuluş Savaşı yıllarındaki yiğit direniş örgütümüz olan Kuvayı Milliye'ye benzetilmesinin yanlış olduğunu, iki gün önceki yazımda belirtmiş, nedenlerini anlatmıştım.

İYİ Parti 27'nci Dönem Milletvekili Aytun Çıray da, aynı görüşü savunarak:

"Erdoğan'ın HAMAS'ı Kuvayı Milliye'ye benzetmesinin sonuçları vardır ve o sonuçlar, hepimizi etkiler. Bir gün birileri de çıkar (PKK'yı özgürlük savaşçısı) diye tanımlar" uyarısında bulundu.

Aytun Çıray, bu konudaki yazısında (özetle) şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye, AKP gelinceye kadar Filistin-İsrail ilişkileri düzleminde sağlam ve hakkaniyete dayalı, taraflar arasında husumeti kaşımaktan çok yatıştırmaya yönelik bir politika uyguluyordu, ağırlığımız vardı.

Bugün durumlar değişti, ağırlığımızı kaybettik.

Şu anda HAMAS'ı, İran dışında (tüm Arap ülkeleri dahil) hiçbir Müslüman devlet desteklemiyor.

Erdoğan'ın HAMAS'ı sadece İran'ın eline bırakmamasını, İsrail'in gösterdiği vahşete karşı 54 kalem ihracat malzemesinde yaptırım uygulamasını destekliyorum ama...

HAMAS'ı Kuvayı Milliye'ye benzetmesinin sonuçları vardır ve o sonuçlar, onu değil hepimizi etkiler.

Bir gün birileri de çıkar 'PKK'yi özgürlük savaşçısı' diye tanımlar.

Yerel seçimlerden sonra artık CHP birinci parti olduğuna göre, eminim dış politikayı kendi seçmen tabanını konsolide etmek için kullanmayacaktır."