"Yargı AKP'nin elinde. Bunları kaldırmak iktidarın görevi."
Bu antidemokratik ve ilkel sözler Abdullah Öcalan adına konuşan DEM Partili Pervin Buldan'a ait...
Ortadan kaldırılmasını istediği "dürüst ve yurtsever" medya... Bunların başında "SÖZCÜ Grubu" geliyor.
Apo cephesinin bunu neden istediği malûm. Teröristbaşı, dehşet verici gerçekleri yansıtan, onun kanlı eylemlerini hatırlatan medyadan çok rahatsız oluyor.
PKK'nın ilk kanlı ve vahşi eylemi olan 1984 Eruh baskınından bu yana 41 yıldır Türkiye çok acılar yaşadı. 40 binden fazla insanımız hayatını kaybetti.
Bu arada ülkemizin ekonomisi de ağır yara aldı.
O günden bu yana, özellikle Güneydoğu'daki halkımızın daha da yoksullaşmasında Abdullah Öcalan'ın ve kurduğu PKK Terör Örgütü'nün önemli etkisi vardır.
★★★
Alican Türk, kıdemli albay rütbesiyle emekliye ayrılan onurlu, yurtsever bir subay...
"Gıdaları ölüm" olan PKK'nın ve Abdullah Öcalan'ın, kanlı, kirli, çirkin yüzünü, tüyler ürpertici vahşetini gözler önüne seren, belgelere dayalı bir kitap yazmış...
Alican Türk, kitabını bana gönderdi.
PKK'nın kanlı olaylarını çok iyi bildiğim halde, bu kitabı okurken bir kez daha ürperdim, dehşet içinde kalıp kahroldum!
Kitabın adı "Güneydoğu'da PKK Entrikaları ve Faili Meçhuller."
Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un ve onun "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi" adıyla kurduğu komisyonun sayın üyelerinin bu kitabı okumalarını, ondan sonra "Öcalan'a af" konusunu konuşmalarını öneririm.
Kanlı olayları okudukları ve kitaptaki dehşet verici fotoğrafları gördükleri vakit, PKK, Öcalan ve terör sorununun öyle "Terörsüz Türkiye" sloganıyla geçiştirilecek kadar basit bir mesele olmadığını anlarlar!
★★★
Alican Türk kitabına "Vatanın bölünmez bütünlüğünü,
Yurttaşlarımızın huzur, can ve mal güvenliği için gözünü kırpmadan ölüme giden kahraman şehitlerimizin,
Elini, kolunu, ayağını, bacağını, gözünü toprağa gömen kahraman gazilerimizin,
Tek suçu Türkiye'nin Güneydoğu'sunda bir köyde ya da mezrada yaşamak olan,
Ve bu nedenle azgın PKK Terör Örgütü'nün kurşunlarına hedef olup yaşamını yitiren,
Ömrü 3 gün ile 90 yıl arasında değişen bütün Kürt kökenli vatandaşlarımızın aziz anılarına..." diye başlıyor ve 1984'ten günümüze kadar, Güneydoğu'da yaşanan şiddet, dehşet ve vahşeti anlatıyor.
Bu toplum, göz kırpmadan böcek öldürülür gibi, üç günlük bebeklerin, hamile kadınların, 90'lık dedelerin nasıl öldürüldüğünü gördü, yaşadı...
Şimdi "Kurucu önder"