Büyük değerlerimizden birini daha kaybettik.
Türkiye sevdalısı, Türk basını ve Türk politikasının simge ismi Altan Öymen, gazeteciliğin de, siyasetin de tam anlamıyla hakkını veren bir ağabey, bir usta, bir bilgeydi.

Nezaket, zarafet, kalite, insan oğlu insan deyince akla gelen ilk isimlerdendi.

Toplum onu son defa Saraçhane'de, adaletsizliklere karşı yapılan büyük mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yanında gördü.

CHP'nin demokrasi mücadelesini destekleyen Öymen, sakin, kararlı ve dimdik duruşuyla halka güven verdi.

Eski yıllarda CHP'den milletvekili olan, Ecevit Hükümeti'nde Turizm ve Tanıtma Bakanı olarak görev yapan Altan Öymen 1999 yılında CHP Genel Başkanı seçilmiş, bir yıl üç ay bu görevi sürdürmüştü.

★★★

Altan Öymen'le 1970'li yıllarda Genel Yayın Yönetmeni olduğum efsane Günaydın Gazetesi'nde birlikte çalışmıştık. Bana "in'e gitmek istiyorum" dedi.

O tarihte in tüm dünyaya kapılarını kapatmıştı.
"İzin alabilecek misin" dedim, "Azmin elinden bir şey kurtulmaz" diye gülümsedi.

Altan Öymen, in denilen o kapalı, esrarengiz kutuyu açtı, içine girdi. Türkiye'ye dönüşünde muhteşem bir röportaj hazırladı:

"Uyanan Dev İN"
Altan Öymen, büyük ilgi gören yazı dizinde in'in nasıl bir gelişme içinde olduğunu anlatıyor ve "Bu çalışma temposuyla, bu üretim gücüyle in, 50 yıl sonra Amerika'ya yetişir, belki de geçer" diyordu.

Nitekim öyle oldu. Altan Öymen'in öngörüsünün gerçekleştiği yıllara geldik. in, ekonomide ve siyasette Amerika ile birlikte dünyanın en güçlü iki ülkesinden biri oldu.

★★★

Altan Öymen'le ortak bir dostumuz vardı. Göz doktoru Prof. Dr. Murat Öncel.

Gözlerinden rahatsız olan Öymen, bu konuda kendini Prof. Öncel'e emanet etmiş, o konuda bir sorunu kalmamıştı. Dünya çapında çok sayıda ödül sahibi olan Prof. Dr. Murat Öncel benim de dostumdur. Altan Öymen, doktor ve ben zaman zaman buluşup yemek yer, sohbet eder, memleket meselelerini konuşurduk.

Cumhuriyet ilkelerinin yaman bir savunucusu olan Altan Öymen "Ülkemizde her türlü şüphe bulutları kovulsun, her türlü korku yok olsun istiyoruz." der, Cumhuriyet Gazetesi'ne yazdığı köşe yazılarında da bu fikri savunurdu.

★★★

Altan Öymen, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onur Kurulu Başkanı'ydı...

Ben de 7 kişiden oluşan Onur Kurulu'nun üyesiydim.

Toplantılarda bizzat tanık oldum.