31 Mart günü ?dil bir seçim olacak mı

İktidar partisinin kullandığı tehdit dili hiç hoş değil!

AKP'nin hemen hemen tüm belediye başkan adayları "aba altından sopa göstererek" seçmenden oy istiyor.

Kimi adaylar aba altına bile gerek görmüyor, insanları açık ve net olarak tehdit edip:

"Hizmetten ve devlet imkânlarından mahrum kalmak istemiyorsanız, oy verirken iyi düşünün!" diyorlar.

Yıllardır toplumda yaratılan korku ve kullanılan tehdit dili, bu seçimlerde dozajını daha da arttırdı!

Sporda "Fair play" diye bir kural vardır. Yani "Âdil oyun, temiz karşılaşma"

Taraflar eşit şartlarda birbirleriyle mücadele ederler.

Rakip düşman gibi değil, oyunun bir parçası olarak görülür ve rakiplerin onuruna saygı gösterilir, kazanan tebrik edilir...

Bizdeki siyasette spordaki gibi "Fair play" yoktur, temiz mücadele yapılmaz!

Tehdit dili, faullü hareketler, ayak oyunları, iftira kasetleri, entrikalar fütursuzca uygulanır ve bununla gurur duyulur.

İktidarı elinde tutanlar, seçimlerde ne yapıyor

Muhalefeti düşmanlaştırıyor, kendilerine oy vermeyenleri ötekileştiriliyor, "Biz, bizden olmayana hizmet götürmeyiz" diyor.

Oysa iktidar, dışladığını itiraf ettiği milyonlarca insandan da vergi topluyor.

Halk o vergileri, kendisine kazık atılsın diye mi ödüyor

Nasıl bir anlayıştır bu Böyle bir politikayı AKP kendisine nasıl yakıştırıyor

İktidarın hemen her kademesinde "Kazanalım da, nasıl olursa olsun. Yeter ki, atı alan Üsküdar'ı geçsin!" görüşü hâkim!

Tehdit dilinin yarattığı korku, yerel seçimleri nasıl etkileyecek, toplum ne kadar korkacak veya tepki gösterecek mi, bunu bilmiyoruz!

Seçmenin önemli bir bölümünün "oportünist" olduğunu (yani çıkarına göre hareket ettiğini, kedisine yarar sağlayan, fırsatçı, bencil bir davranış biçimini tercih ettiğini) biliyoruz.

Ekonominin çöküşü, ülkenin kötüye gidişi "oportünist çevrelerin" umurunda bile değildir. Görüşleri dardır. Kötü gidişin ileride kendilerini de, çocuklarının geleceğini de etkileyeceğini düşünmez, kısa vadeli çıkarlarına göre oy verirler!

İktidarın seçim ekonomisi için kullandığı bütün kaynaklar, savurduğu paralar hepimizin vergilerinden oluşuyor.

Bizim paramızı bize karşı kullanmak yasal olsa bile, vicdani değildir!

Korku toplumu yaratmak, halkı baskı altında tutmak, aslında hiçbir iktidara "kalıcı fayda" sağlamamıştır.