Anayasa tartışmaları güncelliğini koruyor. Zira darbelerin, askeri vesayetin, siyaseti, hukuku, demokrasiyi kontrol eden refleksi köretildi. Ancak 1982 anayasası hala bir darbe ürünü olma kimliğini koruyor. Bu bile bizatihi yeni sivil bir anayasanın hazırlanması için yeterli koşuldur. Denilebilir ki, 1982 anayasasının bir çok maddesi değişmiş veya yürürlükten kalkmıştır. Ancak bir o kadar da değişmemiş veya yürürlükten kalkmamış maddeleri bulunmaktadır.

Bu durum bile tek başına işleyiş açısından bir soruna işaret eder. O da anayasasının anlam bütünlüğünün olmamasıdır. Terminoloji, bakış açısı, anayasaya yüklenilen anlam bakımından farklı dönemlerin, farklı ihtiyaçlarının harmanlanma çabası, yeterli olamamış, eklektik kalmış ve içerik bütünlüğü sağlanamamıştır. Ayrıca 1980 darbesinin ürünü 1982 anayasası bazı anayasalar kurumları oluşturmuş, o kurumlar o tarihten bugüne faaliyetlerini sürdürmüştür. Bunlardan biri de, Yükseköğretim Kurulu'dur(YÖK) O günden bugüne değişen koşullara, büyüyen, gelişen Üniversitelerimizin varlığına, değişen yükseköğretim bakışına ve anlayışına karşılık YÖK yeterince reforma tabi tutulamamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir akademik yıl açılış konuşmasında bu hususa değinmiş ve YÖK reformunun yapılması gerektiğinin altını çizmiştir.

Öte yandan en önemli değişim, hükümet sistemindeki değişimdir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, parlementer sistemden başkanlık sistemine geçilmiştir. Sistem değişikliğini gerekli kılan maddeler dışında, yine bütünlüklü, aynı anlam içeriğiyle oluşturulmuş bir anayasa değişimi olmamıştır.

Ayrıca yeni sistemin yaşanılan pratiğinden çıkartılacak sonuçlara bağlı olarak bazı yeni dokunuşların yapılması, yeni sistemin çok daha başarılı bir seyir izlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu noktada MHP'nin hazırladığı 100 maddelik anayasa taslağı çalışması hatırlanmalıdır. Bu çalışmada, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dair bazı yeni düzenlemeler ele alınmış ve yeni sistemin ruhuyla, içeriğiyle ortaya konulması gereken bütünlüklü yeni bir anayasa taslağı hazırlanmıştır. MHP'nin bu çalışmasında örneğin mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanı yardımcısınında cumhurbaşkanı ile birlikte seçimle iş başına gelmesi öngörülmüştür. Bunun gibi mevcut sistemde bazı değişimler önerilmiştir.

Aynı şekilde AK Parti grubu da bir süredir yeni bir anayasa taslağı üzerinde çalışmaktadır. Ayrıca cumhurbaşkanlığı hukuk politikaları kurulu da aynı şekilde yeni sivil bir anayasanın hazırlanmasında çalışmalar yapmış ve çalıştaylarla geniş katılımlı görüşler alarak, çalışmalarını sürdürmüştür.

Tüm bunların yanısıra Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof.Dr.Numan Kurtulmuş'da Meclis çatısı altında siyasi parti ziyaretleriyle anayasa hazırlık sürecine katılımda teşvik edici rol üstlenmiştir.

Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öteden beri istediği ve tüm siyasi partilere çağrılar yaptığı bilinen bir gerçektir.

Şimdi yine aynı çağrıyı yapmıştır. Anayasanın ilk dört maddesine dokunmadan, millet iradesinin mutlak hakimiyetinde sivil bir anayasasının hayata geçmesinin çağrısını tüm siyasi partilere yapmıştır.Bugün gelinen aşamada, bir yandan titizlikle sürdürülen terörsüz Türkiye hedefiyle doğrudan bağı olmayan yeni anayasa hazırlığı, uzun bir sürecin birikimi ve iradesidir.