Yerel seçimden yansıyanlar

Yerel seçim çok çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Sadece büyükşehirlerde değil, tüm il ve ilçeler çok ince irdelenmesi gereken sonuçlarla karşılaşıldı. CHP'nin bile tahmin edemeyeceği sürpriz sonuçlar gerçekleşti.

Özellikle seçimin son haftasında belirginleşmeye başlayan tablo, tepki oylarının ve küskünlerin tavrıyla ilişkilidir. Bu tavır, her eve isabet eden hayat pahalılığına dair, emeklilerin beklentisinin karşılanamaması dair güçlü bir uyarıdır.

İstanbul mitingine yansıtılan beklenti de bu yöndeydi ama oradan da sonuç çıkmaması sandığa yansıdı. Emekliler seçim sandığını adeta emekli sandığına dönüştürdü. Seçime bir hafta kala beklenmeyen faiz artışı kararı, çiftçi kredilerinde sınırlılıklar, sıkılaştırıcı para politikaları seçime akut düzeyde yansıyanlardı. Tarladan sofraya tarım ürünlerindeki dolaysız bağın bir türlü kurulamaması, bir türlü çıkmayan hal yasası, fiyat istikrarsızlığının, etiket vurgunculuğunun önlememesi, kira artışlarındaki anomalinin giderilmemesi yerel seçimde güçlü bir uyarıya dönüştü. 10 ay önce genel seçimlerde seçmen; Türkiye'nin stratejik mücadelesinde güven vermeyen muhalefete değil, tercihini Cumhur İttifakı'ndan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yana kullandı. Millet; Türkiye'nin bilhassa son 10-12 yıl içinde ivmelenen küresel saldırılara karşı stratejik tavrını ortaya koyarak, bu konuda mücadele edebilecek güç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve Cumhur İttifakı'nın olduğunu çok iyi biliyordu ve desteğini verdi.

Bir yandan da yüksek teknoloji üretimine dayalı milli hamleleri, enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak adımları da heyecanla takip ediyor ve yürekten destekliyordu. Bu konuda Türkiye'nin aldığı mesafelerin de farkındaydı ama tüm bunların gündelik yaşamına, evine, gelirine yansımasını da bekliyordu. Bu beklentinin gecikmesi, seçmen için güçlü bir uyarıyı kaçınılmaz kılmıştı. İşte o uyarıyı genel seçimde iyi olan ve desteklediği stratejik hedef ve politikaları bozmadan, yerel seçimde yapmayı tercih etti. Bu yönüyle 10 ay önceki genel seçimden, yerel seçime adeta ertelenen uyarıyı güçlü bir şekilde vermiş oldu.

Bu güçlü uyarının bir boyutu oy verme tercihini değiştirmekse diğeri de sandığa gitmemektir. Seçime katılım oranın düşmesinin en önemli nedeni budur ve büyük bölümü Cumhur İttifakı seçmenidir. Bu tercih, kalıcı tercih değildir. Zira bu tercih; oy verdiği yerin çekiciliğinden değil, uyarmak istediği yerin çözümlerde gecikmesindendir.

Şayet o çözümler gelmeye başlarsa aynı seçmenin tekrar önceki tercihlere döneceği de beklenmelidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde 22 yıllık reform siyasetinin başarıları da göz ardı edilemez. Bu zeminde yeni reformların yaşam bulması küskünlerin barışmasını sağlayacaktır. Uyarı nitelikli oy verme davranışının gittiği yerde kalıcılaşması, geri dönmesinden daha güçtür.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim gecesi yaptığı konuşmanın tonu, içeriği esasen bu gerçeğin farkında olduğunu ortaya koyuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan; güçlü bir özeleştiri yapacaklarını, deprem yaralarını sarmaya, ekonomideki sorunları gidermeye kararlılıkla devam edeceklerini, bunun için hazine değerinde 4 yılın olduğunu net bir şekilde ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan; "bu bir bitiş değil, dönüm noktası" diyerek, yeni bir başlangıcın olacağının da vurgusunu yapmış oldu. Ayrıca teröre karşı mücadelede de kararlılık mesajını yineledi.