Soykırımcı, Siyonist İsrail saldırganlığı ve işgalleri devam ediyor

Sömürgeci emperyalizmin soykırımcı Siyonist terör karakolu İsrail'in ne saldırganlığı ne de yeni şer planları eksik oluyor.

Daha önce sürekli gündemde tuttukları Batı Şeria'nın ilhakı kararını şimdi de parlamentolarından geçirdiler. Bu karar diğerleri gibi yok hükmündedir. Zira bir kez daha altını çizelim; İsrail, Filistin topraklarını işgal etmiş, gayri ahlaki, gayri hukuki ve gayrimeşru bir oluşumdur. "İlhaktan" anlaşılması gereken yeni işgal planıdır. Öte yandan ateşkes sürecinin içinde olunmasına rağmen saldırganlığı da eksilmemiştir. Bugüne kadar yine bu saldırılarda 100'ün üstünde Filistinli katledilmiştir Ayrıca Refah sınır kapısı açılmayarak, insani yardımlar da henüz Gazzelilere ulaşamamıştır. Bu konuda da İsrail'in insanlık dışı tutum ve buna dayalı pervasızlığı devam etmektedir. Hiç kuşkusuz tüm bunlar kendisinden beklenilen, şaşırtıcı olmayan şer çabalardır. Esasen bir işgalciden üstelik hiçbir engel tanımadan insanlığı katleden soykırımcı bir işgalciden insanlık adına olumlu bir şeyler beklemek beyhudedir. Soykırımcı, Siyonist İsrail'in şer çabası Gazze ve Batı Şeria'yla sınırlı değildir aynı zamanda Suriye'ye yönelik olarak da işgal sınırlarını genişletmenin şer gayretindedir. Bir süredir Suriye'nin güneyinde Dürzi nüfusun bir kısmını kullanarak, başlattığı iç karışıklık hamleleri Suriye'nin kuzeydoğusuna yansımıştır. Kuzeydoğuda başta ABD- İsrail ikilisinin yoğun çabasıyla yerleştirilen PKK terör örgütünün çözülmemesi, dağılmaması, silahlarını bırakmaması ve neticede Suriye'nin bütünlüğünde yer almaması için güneyden yaptığı şerh hamlenin kuzeydoğuda da etkisini göstermesini istemiştir. Nitekim Suriye PKK'sı SDG ile Suriye geçici cumhurbaşkanı Ahmet Şara arasında yapılan 10 Mart mutabakatına rağmen ve o mutabakatta yer alan Suriye'nin bütünlüğüne entegre olma taahhüdüne rağmen bu husus yerine getirilmemiştir. Bu ayak diremenin en önemli sebebi; soykırımcı Siyonist İsrail ile sahada yer alan ABD Merkez Kuvvetleri (CENTCOM) arasındaki ortaklığın desteğidir. Bu destek, Suriye'de PKK'nın müstakiliyet kazanması, Suriye'nin bütünlüğüne yönelik her zaman kullanılabilecek bir çıbanbaşı olarak konumlandırılması esasen sömürgeci emperyalizmin yeni bir terör karakolu olarak yapılandırılması içindir. Bu şer hevesin en önemli hedefi de; Türkiye'ye yönelik terör tehdidin sürmesini sağlayarak, Türkiye'nin bölgenin bütün mazlum halkları için bir umut, bir direnç odağı olmasını engelleyebilmektir. 1967'den beri işgal ettiği Suriye'nin Golan Tepeleri'nin yanı sıra Suriye'nin 19 ayrı noktasını da işgal etmiştir. Suriye'nin Başkenti Şam'ı kuşatmanın çabasındadır.