Gazze'nin sesini duymayanlar insanlığını unutanlardır

Gazze'de yaşanan soykırımın, katliamın, insanlık dışı vahşetin en acı tarafı, unutulması, kanıksanması, sıradanlaştırılmasıdır.

Oysa ilk günden beri ne vahşetin ne acının ne dozu ne de sonuçları değişti. Bırakınız değişmeyi hiçbir sınır tanımadan soykırım artarak sürüyor ve hiçbir güç bu vahşeti durduramıyor, durdurmuyor.

Aliya İzzetbegoviç'in uyarısı kulaklarımızda çınlıyor; "Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır..."

Gazze'den yükselen haykırış; insanlığın tükendiğini, hak, hukuk, adaletin yerle bir olduğunu yüreği çoraklaşmayan, zihni kelepçelenmeyenlere duyurmaya devam ediyor. Duymayan kulaklar, görmeyen gözler, tutulan diller insanlık tarihine soykırımcı alçaklarla birlikte birer kara leke olarak işlenecek. Çıkarları uğruna insanlığın tükenişine karşı durmayanların da sicilleri karadır.

Yeryüzünü yaşanmaz hale getiren, sömürgeci, işgalci, bölücü emperyalizmin kökü kazınmadıkça insanlık gün yüzü göremeyecek. Siyonist çetelerin gözüdönmüşlüğü yok edilmedikçe Gazze, Filistin özgürleşemeyecek.

Yeryüzünün insanlık adına birikmiş hangi değerleri varsa yok edildiği bir yer de diplomasinin, hukukun hükmünden söz edilemez. Bu vahşet durdurulmadıkça demokrasi, insan hakları nutukları çekilemez, çekenlerin samimiyetin bahsedilemez.

Geldiğimiz aşama; insanlık adına, mazlumların korunması adına zalimliğe karşı yeni bir tarih yazımının kaçınılmaz olduğu aşamadır. Bu yeni tarih yazımı, insanlık adına bir düzen kurabilme mücadelesidir. Yılmadan, usanmadan, inançla, dirençle, kararlılıkla zalimliğe karşı verilecek mücadele insanlığın tek kurtuluş yoludur.

Zor oyunu bozar. Alçaklık, zalimlik ancak güç kullanarak durdurulabilir. İnsanlığı pervasızca yok edenler, yok edilmedikçe ne Gazze, ne Filistin, ne de insanlık kurtulur.