MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) DEM'lilerin elini sıkmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor.
Tartışmaların zemininde bugüne değin; yeni bir çözüm süreci, yeni bir siyasi ittifak arayışı gibi yaklaşımların yanı sıra yeni anayasa hazırlığına yönelik uzlaşma adımı olarak da değerlendirmeler yapıldı. Bu yaklaşımları sergileyenler, DEM'e ilişkin bir beklenti ortaya koymadan, DEM'in yapması gerekenlere odaklanmadan yorumlama yapmayı yeğlediler. Oysa asıl olan uzatılan ele istenilen cevabın verilmesidir.
Uzatılan el; sömürgeci emperyalizmin ve Siyonizm'in maşası olan terör örgütünün anatomisinden kopulması isteğidir. Çanakkale ruhunda, Selahattin Eyyubi ve Sultan Alparslan'ın ortak mirasında buluşma çağrısıdır. Kirli, kanlı emperyalist oyunu bozma isteğidir. Terör örgütünün siyasi kolu olmaktan kurtulma talebidir. Diyarbakır anneleriyle yüzleşme çağrısıdır. İnancımızda kapanmayan tövbe kapısını kıymetlendirme isteğidir.
DEM'den bu cesareti gösterebilme beklentisidir. Siyaset alanını, demokrasiyi kirletmeden, terör örgütünün anatomisinden koparak, Türkiye'nin birliğinde buluşma çağrısıdır. Gazi Meclis'in kürsülerinde Türkiye'nin bağımsızlığını zedeleyici, birliğini bozucu, emperyalizmin ve onun maşası PKK terör örgütünün lügatinden sıyrılabilme isteğidir.
Nitekim MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli de uzattığı el için; "Bölgesel yangının cümle kapımıza dayandığı ortada. Doğaçlama olmayan tutumumu önümüzdeki cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler biçarelerdir. Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. DEM'e düşen uzanan bu elin kıymet hükmünü anlamasıdır, Türkiye partisi olma yönünde eşik olarak değerlendirmesidir. Siyasetimiz günü kurtarma çabası değildir" açıklamasını yapmıştır.

105