MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin, PKK terör örgütünün elebaşına yaptığı çağrıyı günlerdir tartışıyoruz.
Bu çağrıya birçok aktör kendi zaviyesinden anlamlar yüklediler. Çağrı çok nettir ve sömürgeci, işgalci emperyalizmin ve Siyonist çetelerin şer planının taşeronu, piyonu, maşası PKKPYD-YPG terör örgütünün tasfiye edilmesi çağrısıdır. Bu çağrı son bir uyarıdır. Kim kimin piyonudur, kim kimin mutlak iradesine bağlıdır, kim kimden medet ummaktadır netleştirileceği bir çağrıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi; muhatap alınan sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları değil, Suriye ve Irak'ta olmak üzere bölgenin tüm Kürtleridir. Emperyalizmin ve Siyonist çetelerin kirli terör planlarına başkaldırı çağrısıdır.
Bu çağrıda; masa yok, müzakere yok, pazarlık yok, teslimiyet yok, acizlik yok, medet ummak yok. Sömürgeci, işgalci, bölücü emperyalizmin ve onun Siyonist terör karakoluna karşı mücadele kararlılığı var.
Bu meselenin turnusol kağıdı, işin esasını çok net birbirinden ayırır. Bilindiği gibi kimyada turnusol kağıdı, çözeltilerde asit ile bazı birbirinden ayırır. Nedir bu konuda turnusol kağıdının ayırt ettiği
Herhangi bir çözüm önerisi, çağrısı, uyarısı; şayet emperyalizmin canını sıkıyorsa, işine gelmiyorsa, kaygılandırıyorsa, şer planını zedeleyecekse o öneri, o çağrı, o uyarı sahicidir, samimidir, kıymetlidir.
Herhangi bir çözüm önerisi, çağrısı, uyarısı; şayet emperyalizmin işine geliyorsa, kirli hedefini zedelemiyorsa, şer planıyla zıtlaşmıyorsa o çağrı, o uyarı, o çözüm önerisi çözülmedir, sahtedir, maskelidir, emperyalizmin hoşuna gidendir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son grup toplantısında ifade ettikleriyle bütünleştirerek, yapılan çağrının, uyarının özü; sömürgeci, işgalci, bölücü emperyalizme ve Siyonist çetelerine karşı mücadele çağrısıdır. Kirli şer planlarına yem olmama uyarısıdır. Birlik çağrısıdır. Emperyalizmi mutlu etmeyecek çağrıdır. Bunun ötesinde durmak, farklı anlamlar yüklemek, meseleyi oy hesabına hapsetmek, bu meselenin özünden kaçıştır. Meselenin özü ve çözümü; emperyalizmin maşası, bölücü terör örgütünün siyaset zeminini kirletmesinin önüne geçebilmektir. Bu durum, sadece güvenlik güçlerinin mücadelesiyle değil, topyekun herkesin sorumluluk üstlenmesi gereken, zahmetli ama çok kıymetli siyasi mücadeleyi de içerir.
Yıllardır CHP yönetiminden beklentimiz; terör anatomisinden kopmayanların siyasi zemini kirletmelerine katkı sağlamamalarıdır. HDPDEM ile seçim için, oy için girişilen ittifakların yol açacağı sıkıntıları yaşatmamasıdır. Çok önemli kırılma noktası olan; Mehmetçiğin Gazi Meclis'ten terör örgütlerine ve arkalarındaki emperyalist odaklara karşı verdiği mücadele için istediği tezkereye, HDP'nin; "birlikte yol yürüyeceksek bunun ilk adımı tezkereye hayır oyu vermektir" çağrısına uyup CHP'nin " hayır" oyu vermesidir. Kandil'deki terör elebaşlarının; "CHP tezkereye 'hayır' oyu vermekle hayırlı bir iş yapmıştır" şer cümlesini duymamıza yol açmasıdır. Seçmenin, halkın gönlünde yer etmektense, HDP yönetimine tabi olup taşıyıcı annelik yapmasıdır. PKK terör örgütünün siyasi kolu olmaktan vazgeçmeyenlere, oy uğruna mahkum olmasıdır. Onlara; sizinle ittifaka varız ama önce terör örgütünün anatomisinden kopun, bu kirli emperyalist şer planın parçası olmaktan vazgeçin, bunun Kürtlükle bir ilgisinin olmadığını kabul edin" çağrısını hiç yapmamasıdır. Bu zahmetli ama kıymetli çabaya hiç girişmeden işin kolayına kaçıp oy hesabını yapmayı tercih etmesidir. Son yerel seçimlerde yaptıkları kent uzlaşısının sonucunda Esenyurt örneğinde de ortaya çıktığı gibi PKK'nın DEM'i, CHP'nin içine girmiştir. Artık seçim otobüslerindedir.

100