CHP'de Sular Durulmuyor

CHP'de bir yandan son kurultay konusuna, bir yandan da cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Son yapılan kurultayla ilgili önceki genel başkan Kemal Kılıçdaoğlu'nun kuraltaya ilişkin "şaibeli" iddialarına mevcut genel başkan ve yönetimin ikna edici açıklamalar yapmadıklarını ve bunun "sükut ikrardan gelir" anlamına geleceğini ifade etmesi üzerine bu konuda parti içi tartışmalar alevlendi.

İzmir'in bir delegesi bu konuda isimler vererek iddialarını mahkemeye taşıdı. Öte yandan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başlanı Lütfi Savaş'ta söz konusu 38. Olağan Kurultay'ın iptal edilmesi ve o kurultay da belirlenen parti yönetiminin görevden el çektirilmesi için dava açtı. Dava dilekçesinde Savaş'ın Avukatı, Anadolu Ajansı'nın haberine göre dilekçesinde şu hususlara yer verdi;

"Müvekkil yaptığı araştırmalar neticesinde birçok kurultay delegesiyle konuşmuş ve konuşulan delegeler için; şu anki parti yönetimi ile yerel yönetim kademelerinde bulunan kişilerin seçim sonucunun değiştirilmesi için delegelere baskılar kurulduğunu, delegelere oy karşılığı ev ve arabalar verildiğini, delegelerin konakladıkları otellere bavul bavul dolarlar getirilip delegelere dağıtıldığını, iPhone telefonlar ve iPad tabletlerin oy karşılığı verildiğini, yine bazı delegelere iş imkanı sağlamak sözü verilerek seçim sonucunun değiştirildiğini sosyal medya ve haberlerden açık bir şekilde dile getirildiğini görmüştür.

Kaldı ki basına yansıyan ve ekte sunulu haber metinlerinden de görüleceği üzere, söz konusu kurultayda oy kullanan bir kısım delegeler ve yakınları İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alınmışlar ve yine birçok delegeye belediye başkanlıkları olmak üzere siyasi görev olarak sözler verilmiştir."

Bu ifadeler infiale yol açacak seviyede ağır ithamlar, iddialar içeriyor. Mutlaka aydınlanması gereken, parti üzerindeki olumsuz etkisinin giderilmesi kaçınılmaz olan ağır iddialar durumunda.

Süreç nasıl işler, yargının seyri gerçekleri ortaya çıkarılmasında ne denli başarılı olur zaman gösterecek. Ancak şurası açık ki, bu iddialar zemininde suların kolayca durulması çok güç. Bu durum parti içi çekişmelerin genişlemesine ve derinleşmesine zemin hazırlamış durumda. Bir tarafta eski yönetim ve onun genel başkanı Kemal Kılıçdaoğlu, diğer tarafta yeni yönetim ve yeni genel başkan Özgür Özel ve İstanbul ile Ankara Belediye Başkanları bu çekişmenin tarafları olarak pozisyonları üzerinde tartışmalar büyümeye devam ediyor. Diğer yandan adına "ön seçim" dedikleri aslında eğilim yoklaması niteliğinde olan CHP üyelerine sorulacak olan cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu da bir başka tartışma zemini olmayı sürdürüyor. Bu noktada Mansur Yavaş'ın eğilim yoklamasına katılmayacak olması, Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının şimdiden ilan edilmesi, bir başka tartışmanın konusu durumunda.