Trump, "barış kurulu başkanı" olarak imza koymayı planladığı bir barış planı daha ortaya attı. 28 maddeden oluşan Ukrayna Barış Planı ilan edilmekten çok sızdırıldı ve derhal Ukrayna ve Avrupalılardan tepki aldı. Plan, Ukrayna ve bugünkü Kiev hükümeti için doğru düzgün bir kazanç getirmiyor. Planın, Alaska sonrası bazı Amerikan etkili ve yetkilileriyle (Wittkof ve Kushner), bazı "çok önemli" Ruslar arasında, Miami'de yapılan gizli temaslardan da doğduğu düşünülüyor. Beyaz Saray'da konu Rusya olunca "küçük grup" içi "küçük grupların" oluştuğu anlaşılıyor. Trump'ın seçim mottolarından olan "güç aracılığıyla caydırıcılığın" mimarı Kellogg'un Ukrayna tarafıyla daha içli dışlı olduğu için Miami sürecine dahil edilmediği, Rubio'nun 28 madde konusunda sadece brif aldığı iddia ediliyor örneğin.
TRUMP NEDEN RUSYA İLE ANLAŞMAK İSTİYOR
Trump'ın Alaska performansı, aslında, ABD'nin Rusya ile anlaşmayı ne kadar çok istediğini ortaya koyuyordu. Bu isteği açıklarken genel olarak iki sebebe atıfta bulunup durduk. İlki Rusya'nın Ukrayna'daki sınırlı zaferinin Karadeniz dengelerinde çok bir şey değiştirmeyecek olduğu gerçeği. Ukrayna Savaşı bir "yarı-vekalet harbi" olarak kendisinden beklenen işlevi yerine getirdi. Rusya'yı sınırladı, Avrupalıları yük paylaşımı konusunda mobilize etti, Avrupa-Rusya/ Almanya-Rusya ilişkisini çok radikal bir biçimde dönüştürdü, Kuzey Avrupa NATO'ya katıldı. Türkiye, Türk Boğazları üzerinde sapasağlam duruyor. Romanya ve Bulgar donanmalarına güçlenmeleri için destek hem ABD'den hem Avrupa'dan geliyor. Dolayısıyla Ukrayna Savaşı Trans-Atlantik/Avrupa güvenliğinde yaratması gereken etkiyi yarattı. Ama işte yarı-vekalet harplerinin bir öteki yüzü var. Büyük bir güce karşı, o güç ile boy ölçüşecek konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan yeteneklere sahip bir aktörü desteklemiyorsunuz, tam tersi zayıf bir aktöre büyük güçle kapışması için destek veriyorsunuz. Sonuçta vekil aktör, çok uğraşsa da kendi toprakları için savaştığından canını dişine taksa da kolay kolay büyük gücü yenemeyebilir. Bu noktada savaşın ilk üç ayında Moskova çok kritik bir karar aldı. Kremlin, kendi stratejik amaçlarını dönüştürmeden taktik amaçları açısından savaşı sürdürmeyi, savaşı kazanmaktan daha önemli hale getirdi. Ukrayna savaşı konvansiyonel seviyede kazanamadığından (bu arada tam anlamıyla kaybetmiyor da) Rusya'nın rakipleri için iki seçenek kalıyor: Moskova'nın büyük değil küçük bir zafer kazanmasına razı olmak ya da Rusya gibi nükleer bir büyük güç karşısında el yükseltmek. Açıkçası ABD, bazı el yükseltme adımlarına razı oldu ama sonuçta Washington-Moskova doğrudan askeri kapışmasını istemiyor. Bugüne kadar Rusya üzerinde Washington'un doğrudan arttırdığı baskının da Rusya'yı "küçük zaferi kabullenmenin" ötesinde bir fedakarlığa itmediği görülüyor. Bundan öte iki büyük güç arasındaki el yükseltme ABD açısından istenmeyen sonuçlar üretebilir. Bu da Trump'ın Rusya ile anlaşmak istemesinin ikinci büyük nedeni.
Üçüncü nedeni de bu listeye eklemek lazım. Yeni Soğuk Savaş yani yeni büyük güç mücadelesi bütün hızı ile sürüyor. Büyük güçlerin hepsi farklı şeyler istemekte. Teknolojik mücadele gereği korumacı milliyetçilik ve sınırlı neo-merkantalizme kapı açılsa da henüz jeopolitik mücadele birbirini sınırlandırma çabasının ötesine, birbirine karşı doğrudan güç kullanma raddesine gelmedi. Yine de ABD, bugünkü mücadelenin üç kutuplu olmasının yarattığı istikrarsızlığı fark ediyor. Güzel iki kutuplu güç mücadelesi maliyetin ve risklerin daha kolay hesaplanabildiği günleri temsil ediyordu. Ukrayna Savaşı devam ettikçe ve ABD ile Rusya arasında sorunların halledilebileceği yönünde bir anlayış olmadıkça Rusya ve Çin, ve ABD'nin bugünkü, yarınki düzenine tüm direnecekler bir araya gelebilir. Bu bir araya geliş aktörlerin faklı kabiliyetleri göz önüne alındığında Washington'u zorlayabilir. Bu yüzden henüz küresel sistemde hatlar ve saflar tam belirlenmemişken ABD, Rusya'yı kendisiyle angaje halde tutabilecek bir sürecin kapısını Ukrayna Savaşını bitirerek açmak istiyor.
UKRAYNA SIKIŞTI MI
Bu yazı yazılırken Cenevre'de Trump'ın 28 maddelik planını konuşmak için Ukrayna, Avrupalılar ve ABD'li yetkililer bir araya geliyorlar. Avrupa ve Ukrayna, planda belirli revizyonlar talep ediyor. Hangi revizyon yapılır ve planın ruhu Rusya'ya küçük bir zafer bahşetmekten uzaklaşır, bunu okuyucumuz bu yazı yayınlanmışken görecek. Ancak Rusya'nın bugüne kadar kritik altyapısına inen onca Ukrayna/Batı füzesine rağmen "küçük zaferden" geri adım atmadığı da unutulmamalı. Moskova, Ukrayna'yı iki açıdan sıkıştırdığının farkında. İlki Ukrayna/Batı'nın Rus topraklarına düzenlediği saldırılara karşı Rusya'da Kiev dahil Ukrayna'nın büyük şehirlerine ve enerji alt yapısına yönelik çok ciddi saldırılar gerçekleştiriyor. Kış gelirken elektriksiz ve gazsız kalmak isteyeceğiniz bir yer değil Ukrayna. Ukrayna ve Batı, bu sıkboğazdan kurtulmak için Rus topraklarındaki rafine ve enerji alt yapısına saldırıların yanında Rus enerji sektörünü hedef alan yaptırım ve ikincil yaptırım listeleri açıklamaya devam ediyorlar. İkincil yaptırımla tehdit edilen aktörler, omuz silkip yola devam etmiyor. ABD'nin Rusya ile ticareti kesin talebi, tehdit formunda gelmişse Washington'u yatıştıracak bazı tedbirler alıyor. Buna rağmen Kremlin'i savaş amaçları konusunda fikir değiştirmeye şu ana kadar kimse ikna edemedi. Kremlin, ayrıca Zelenski'nin etrafında dönen yolsuzluk skandallarının Ukrayna toplumunu nasıl etkilediğinin farkında. Bu skandallar savaş devam ederken açığa çıktığından çok objektif bir bakış açısı ile değerlendirilemez. Mutlaka Kiev'in istencini kırmak isteyenler, belki de hem Ruslar hem Amerikalılar, Zelenski'nin çevresinde nasıl bir savaş zengini zümrenin oluştuğunu toplumun kulağına fısıldıyorlardır. Fakat sonuçta Ukrayna'da şu an için seçimler yapılamıyor ve yayınlanan kamuoyu yoklamalarına göre Ukrayna kamuoyunda Zelenski'nin savaş sonrası başkanlığa devam etmesini isteyenlerin oranı sadece dörtte bir. Eğer Trump planı, ufak değişikliklerle kabul edilir ya da Ukrayna Washington'un desteğini kaybedip bu zorlu kışa başlarsa -ki Trump'ın tehdidi planın kabul edilmemesi halinde istihbarat yardımı dahil tüm yardımı kesmekti- bu oranın daha da düşeceği, Ukraynalıların tüm milliyetçi duygularına rağmen kabul edilebilir.

18