Kemirgenler ön dişleriyle kemirerek beslendikleri için, birçok farklı türde yiyecek tüketebilirler. Çok hızlı çoğalırlar. Vücut yapıları esnektir. İnsan yaşamına zararları saymakla bitmez; Hastalık yayarlar. Bulundukları ortamı fiziksel olarak tahrip ederler. İnsan psikolojisini bozarlar.
Merak etmeyin, zooloji dünyasına merak sarmadım. Bu bilgileri, yaşadığımız dünyanın geniş bir kesitinde olup bitenleri açıklamak için bir tür modelleme olarak sıraladım.
"Aşk Yüzyılı Bitti"de (2013), sosyal medyayı "(a)sosyal" medya olarak değerlendirerek nedenlerini açıklamıştım. "Sosyal" kavramı dijital ortamı ilgi çekici, olumlu kılma ifadesidir. Gücünü, tam tersine, insanın asosyalliğinden alır. "Sosyal medya"nın, "sosyal"i sadece illüzyondur.
"Sosyal"in iki bildik anlamı var: "Topluma uygun, toplumu gözeten" ve "Dostluk ve yoldaşlık eden, cana yakın." Sosyal medya ikinci tanımı vaat eder görünerek ilk, asıl tanımı reddeder. İnsana odaklanır, onu gösteri malzemesi olarak sunar ve insana dair değerlerin içini boşaltır. Toplumun diğer bireylerine karşı sorumluluk bağını kopartır. Bunu, neo-liberal düzenin ürettiği yalnızlaşmış insanları bir araya getirme iddiasıyla ambalajlar. Ancak asıl yaptığı, yalnızları ayrı ayrı bir araya getirmektir. "(A)sosyal medya" kullanıcıları, bir tür gönüllü hapishanelerde yaşarlar. Gerçeklik o koşullarda, algısal olarak yeniden üretilir.
"Aşk Yüzyılı Bitti"yi bugün yazsaydım, "(a)sosyal medya" saptamama "kemirgen" tanımını da eklerdim. Bilinçli ve sorumlu kullanan küçük bir azınlık dışında kalan büyük çoğunluk, gerçeği tahrip eden, mesaj ve davranışlarının bir başkasını etkilemesinden sorumluluk duymayan kullanıcılardan oluşur.
En son, 20 vatan evladımızı taşıyan askeri uçağın düşmesi sonrasında (a)sosyal medyada sorumsuzca yapılan paylaşımlar, durumun en somut ifadesi oldu. MSB'nin yaptığı açıklamada yer alan şu cümlelerin altını çizmek istiyorum: "Bu hesaplar tespit edilmiş olup, haklarında suç duyurusunda bulunulmuştur. Şehit ailelerinin acısını bile umursamadan şehit bilgilerini ilk paylaşma yarışına giren bu tür sosyal medya arsızlarına karşı yaptırımların yetersiz olduğu da maalesef bir gerçektir."
Bakanlığın açıklaması ne yazık ki (a)sosyal medya güruhunun paylaşımlarındaki sorumsuz dilin, toplumu ve değerlerini kemirişini somutluyor. Askeri uçağın neden ve nasıl düştüğünden çok daha öte, toplumu sarsan kedere saygıdan yoksun, şehitlerimizin yakınlarının derin acısını umursamayan, "beğeni" sayısı odaklı paylaşımların, toplum adınaymış gibi yaparak toplumsalı yok edişine tanık olduk, oluyoruz.
(A)sosyal medyanın bireysel kusmuk çukuruna dönmesi bir yana, değerlerimize saldırı ve yerle bir etme mekânı olması kadar, (iç ve dış) toplum düşmanlarınca bir dezenformasyon ve manipülasyon aracı olduğunu fark etmek, yaptırımlar üzerine kafa yormak gerekiyor.

4