Millete yalan söyleyen kim

Kapalı kapılar ardında her türlü görüşme ve iş birliği yapılıyor. Etkinlikler düzenleniyor. Aynı mesajlar farklı üslup ve cümlelerle dile getiriliyor. Demokrasi savunuluyorlarmış gibi yapılarak "ilişki" partilerin tabanı için yumuşatılarak kabul ettirilmeye çalışılıyor. Ne kadar kabul edilemez olursa olsun "OrtaklarDostlar" birbirlerini üzmemek için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Gelgelelim, iş kamuoyunun önüne gelince değişiyor. Kılıçdaroğlu; "İttifak içinde değiliz. Bir ittifakımız var, ittifakı oluşturan partiler Demokrat Parti, Saadet Partisi, İyi Parti, biz. HDP bu ittifakın içinde yok, olsa söylerdim" diyor. Ama aynı konuşmada HDP'yi savunmadan da edemiyor ve şöyle devam ediyor; "HDP'yi düşmanlaştırıyorlar. HDP bir siyasi parti. Meclis'te grubu var." Kılıçdaroğlu ve CHP'li yöneticiler, başta her hafta yapılan grup toplantıları olmak üzere neredeyse her konuşmalarında HDP'yi haklı göstermeye, onlar adına sözcü gibi davranmaya çalışırken, kamuoyuna "biz zinhar HDP ile ilişki içinde değiliz" tarzı açıklamalar yapmaya devam ediyorlar. İYİ Parti yöneticileri de farklı değil. HDP neredeyse hiç ağza alınmıyor. HDP'nin PKK ve bileşenleriyle ilişkileri görmezden geliniyor. Türkiye'nin önemli bir terör sorunu yokmuş gibi davranılıyor. HDP ve PKK ile ilgili soru sorulduğunda hemen "Çözüm Süreci" üzerinden değerlendirme süreci devreye sokuluyor. Sokakta veya bir mülakatta "Niye HDP ile iş birliği yapıyorsunuz, HDP ile herhangi bir ilişkiniz var mı, HDP Millet İttifakı'nın içinde mi, HDP ile aynı yerde durmaktan rahatsız olmuyor musunuz, HDP ile iş birliği yapmayın. HDP ve bileşenlerine karşı açıktan bir tavır ortaya koyun. Ne bu sessizlik" gibi sorulara muhatap olduklarında şu tür çelişkili açıklamalar yapıyorlar; "İyi Parti'yi CHP ve HDP ile yan yana getirme çabasını çirkin, saygısız ve çok ayıp buluyorum", "HDP'yi PKK'nın yanı başında, uzantısı olarak konumlandırıyoruz", "HDP, Kürt siyasi hareketinin temsilcisi", "Önce 'PKK eşittir HDP' taktiğini başlattılar. Bu, HDP'yi şeytanlaştırma taktiğiydi" Yukarıda örneklendirildiği üzere Millet İttifakı'nın bilinen bileşenleri "HDP, Millet İttifakı'nın üyesi değildir" deseler de HDP ve bileşenlerinden aksi yönde açıklamalar geliyor. Örneğin, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan farklı günlerde şu açıklamalarda bulundu; "Kimse en ufak bir şüphe duymasın. HDP'nin bu seçimlerde yapacağı ve uygulayacağı strateji ile birlikte yönetimin bir parçası olacağını asla aklından çıkarmasın. Türkiye'deki demokrasi güçleriyle, barış yanlılarıyla büyük bir strateji geliştirerek bu ülkeyi yönetmeye aday bir parti olduğumuzu bir kez daha söylüyoruz..." "Biz de yönetimde yer alacağız.