İran'ın karın ağrısı

İran, Soğuk Savaş sonrasında bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'dan bir türlü hoşlanmadı. Azerbaycan'a rahat vermemek için bazen açık bazen örtülü operasyonlar yapmaktan uzak durmadı. Anayasasındaki ilkelere ve kullanageldiği dinî söyleme baktığımızda Azerbaycan'ın yanında olması gerekirken, tam tersi Ermenistan'ın ana destekçilerinden biri oldu ve hâlâ da aynı duruşunu sürdürüyor. Anayasasına göre Müslümanların ve İslam'ın koruyucusu olarak kendini gören dinîİslami(!) devletrejim, konu Azerbaycan olunca birden en katı ulus devlet mantığına bürünüyor. Ortada ne dinİslam ne mezhep ne de kardeşlik kalıyor. Azerbaycan'ı boğmak için tüm imkânlarıyla Ermenistan'ın yanında hizalanıyor. Karabağ meselesi başta olmak üzere Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan sorunlar, İran için tam bir turnusol görevi görüyor. Çok derine girmeden İran'ı tanımak istiyorsanız, Azerbaycan ile Ermenistan ilişkilerindeki yaklaşımına bakmanız yeterli. İran, Azerbaycan'la sadece aynı dinî (İslam) paylaşmakla kalmıyor, aynı zamanda aynı mezhebi (Şiilik) hatta Şiiliğin aynı kolunu (İmamiyye Şiası) paylaşıyor. İşin tuhaf yanı konu Karabağ ve Azerbaycan olduğunda mollaların dinî(!) rejimle yönettiği İran, hemen Ermenistan'ın tecavüzlerinin ve işgalinin yanına geçip Azerbaycan'ı hedefe koyuyor. Elinden gelse, içerideki Türklerin tepkisinden çekinmese, açıktan Ermenistan'la ittifak yapıp Karabağ'ı işgal edecek gibi davranıyor. Nereden, hangi açıdan bakarsanız bakın İran'ın Azerbaycan karşısında, Ermenistan'ın yanında olması sorunludur. Nasıl mı Dinî(!) rejim kendi anayasasına uysa Müslüman Azerbaycanlı Türklerin yanında olması gerekiyor. İtikadi olarak davransa yine aynı mezhebi paylaştığı Azerbaycanlı Türklerin yanında olması gerekiyor. Uluslararası kamuoyunun sorumlu bir üyesi ve uluslararası hukuku gözeterek hareket eden bir ulus devlet olsa dahi işgalci Ermenistan'ın karşısında, toprağı işgal edilmiş Azerbaycan Türklerinin yanında olması gerekiyor. Hiç olmazsa nüfusunun yarısını oluşturan Türklerin duygularını dikkate alsa yine Azerbaycan'ın haklı davasının yanında, Ermenistan'ın karşısında olması gerekiyor. Tüm bunları geçelim, İran, bırakın Azerbaycan'ın haklı davasının yanında olmayı, haksız olanın yanına geçip saf tutuyor. NedeniNedenleri 1. İran'ın dış politikasını din ve mezhep belirlemiyor. Onlar sadece dış politikada kullanılan masrafsız ama güçlü birer argüman. 2. İran'ın dış politikasını daha çok tarih ve coğrafya belirliyor. 3. İran, yakın çevresine temel olarak teopolitik değil, jeopolitik perspektiften bakıyor. Dinîmezhebi jeopolitik, İranFars jeopolitiğinin hizmet argümanı olarak görülüyor. 4. Fars jeopolitiğinin genişlemesi ve korunması için Türk jeopolitiği ve Türkler ister içeride isterse dışarıda olsun temel tehdit olarak görülüyor. 5. Bu yüzden İranFars-Ermenistan ortaklığı Türk