İpler Putin'in elinde mi

ABDBatı'dan ne kadar çok ses çıkarsa çıksın, Ukrayna konusunda ipler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in elindedir. ABD ve müttefiklerinden "Ağır yaptırımlarımız olacak. Ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Rusya yıkıcı yaptırımlarla karşılaşacak. Ukrayna'nın yanındayız" gibi açıklamalar gelse de gidişatın seyrini Putin'in bu işi başlatırken kafasında ne varsa onun belirleyici olacağı anlaşılıyor. Amaç işgal mi, jeopolitik konumlanma mı Putin, askerî yığınağı artırarak Ukrayna üzerinde baskı oluştururken amacı işgal ise, onu yapacak. 2014'teki Kırım'ın alınmasındaki deneyimden faydalanacak. Şu ana kadar bunun hesabını yapmıştır. Yaptırımlar mı yoksa Ukrayna, Karadeniz ve Doğu Avrupa'daki kazanımlar mı sorusunun cevabına göre ilerleyecektir. Yok amaç işgal değil, "Bölgesel ve uluslararası yeniden konumlanma" ise işin seyri farklı işleyecektir. Bu durumda, Ukrayna üzerinden ABD ve NATO'yu masaya çekmeye çalışacaktır. 2000'den beri resmî ve fiilî olarak Rusya'yı yöneten ve uluslararası alanın en deneyimli aktörü olan Putin'in herhâlde "Kervan yolda düzülür." mantığıyla hareket ettiğini düşünmüyoruz. Hesap yapılmıştır. Bölgesel ve uluslararası konjonktür dikkate alınmıştır. Ondan sonra harekete geçilmiştir. Putin, Soğuk Savaş sonlanırken Rusya'nın aşağılandığını, haklarının yenildiğini, o dönemde verilen sözlerin daha sonra yerine getirilmediğini düşünüyor. Aradan otuz yıl geçse de bunu unutmuş değil, sadece uygun zamanı kolladığı anlaşılıyor. Gürcistan'a (2008), Kırım'a (2014), Karabağ'a (2020) bakmanız ve Beyaz Rusya ve Kazakistan gibi ülkelerdeki gelişmelerin seyrini okumanız sizi bir kanaate ulaştırır. Eğer Putin'in kafasındaki Ukrayna'yı işgal değil de bölgesel ve uluslararası konumlanmaysa tekrar kendini yani Rusya'yı önemli bir küresel oyuncu olarak sahneye sürüyor demektir. Neredeyse Avrupa Birliği'ni göz ardı ederek, ikincil konumda görerek doğrudan ABD ve NATO ile masaya oturmak istiyor. Avrupa'daki bir gelişmeyi Avrupa ile değil küresel güç ABD ve onun öncülüğünde hareket eden savunma örgütü NATO ile masaya yatırmayı uygun görüyor. Bu yaklaşım Putin'in Rusya'yı küresel anlamda nasıl konumlandırdığının en bariz işaretidir. Nitekim, Ukrayna merkezli gelişen sorunun yatışmasıçözümü için istediği "güvenlik garantileri" konusunda muhatap olarak ABD ve NATO'yu görüyor. Putin, Rusya için hayati gördüğü "güvenlik garantileri" konusunda ki bunlar; NATO'nun doğuya doğru genişlememesi, Ukrayna ve Rusya'ya sınırı olan ülkelere silah konuşlandırılmaması, askerî tatbikatların azaltılması, orta ve kısa menzilli füzelerin karşılıklı erişim bölgelerine yerleştirilmemesi gibi taleplerin imza altına alınmasıdır. Putin, daha fazla uzatmadan Ukrayna üzerinden ABD ve NATO ile masaya oturup Rusya'nın