Dünyanın gerginliğe değil, uzlaşmaya ihtiyacı var

Öyle anlaşılıyor ki, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimî üyesi olmak üzere önemli ülkelerin liderleri son yaşananlardan hiç ders almamışlar. Bırakalım son 200 yıllık dünya siyasi tarihinin devasa yıkımını bir tarafa; akil insanlar için son üç yılda yaşananlar bile önemli dersler çıkarmak için yeterlidir. Pandeminin hızla yayılması, uzun süredir anlatıla gelen bilindik ezberlerin terk edilmesine neden oldu. Uluslararası sistem, devletlerin davranışı, ulus-devletin önemi, ticaret yolları, ticaret kuralları, tedarik zincirleri, halk sağlığı güvenliği, gıda ve su güvenliği, enerji güvenliği gibi konuların iyice ön plana çıkmasına şahit olduk. Sorunlar arttıkça devletler arasında iş birliği değil, maalesef bencillikler gün yüzüne çıktı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları örneklerinde olduğu gibi uluslararası sistemin yeniden yıkılıp kurulmasına neden olmasa da pandemi sürecinin Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve 11 Eylül 2001 yılındaki terör saldırıları kadar uluslararası sistem üzerinde etkisinin olacağı konunun uzmanları tarafından yazılıp çizildi. Anlayanlar için yol gösterilmeye çalışıldı ama nafile. Pandeminin ilk başlarındaki şaşkınlık biraz atılıp devletler arasında iş birliği, koordinasyon gibi ortak çabaların gereği konuşulurken, daha pandeminin etkisi bitmeden, onun neden olduğu sorunlar ortadan kaldırılmadan, kapsamlı bir maliyet analizi yapılmadan, pandemi kadar uluslararası sistemi etkileyecek yeni bir gelişme yaşandı. Rusya, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna'ya girdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimî üyesi olan bir ülke (Rusya) BM üyesi olan diğer bir ülkeye saldırdı. Bu gelişmeyle birlikte pandemi ikinci plana düşerken Rusya-Ukrayna Savaşı dünya gündeminin birinci sırasına oturdu. Pandemiyle birlikte iyice kırgın hâle gelen küresel ve bölgesel ticari ve siyasi bağlar teker teker kopmaya başladı. Rusya'ya karşı seri bir şekilde ABD ve AB ülkeleri tarafından alınan yaptırım kararları, sadece saldırgan ülke Rusya'ya değil başta Avrupa olmak üzere küresel çapta etki yapmaya başladı. İlk anda enerji fiyatları hızla yükseldi. Gıda ve emtia fiyatları arttı. Dünya ticaretinin olmazsa olmazı navlun fiyatları katlandı. Hububat gibi temel gıda ürünlerinin yetersizliği gündeme geldi. Enflasyon, ülkelerin temel sorunu hâline gelmeye başladı. Pandemiyle birlikte sağlık alanında başlayan türbülans, Rusya-Ukrayna Savaşı'yla siyasi ve ekonomik alanda derinleşerek devam ediyor. Tüm bunlar yaşanırken insanlar enerji,