ABD ve İngiltere NATO'yu nereye sürüklüyor

Otuz üyeli bir güvenlik örgütü olan NATO ay sonunda İspanya'nın başkenti Madrid'de devlet ve hükûmet başkanlarının toplanacağı liderler zirvesine hazırlanıyor. Masada olacak konu başlıklarına baktığımızda zirvenin ne kadar önemi olduğu aşikâr; Rusya-Ukrayna Savaşı ve bunun başta Avrupa olmak üzere bölgesel ve küresel etkileri. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik için başvurusu. Son gelişmeler ışığında NATO'nun yeniden formatlanması. NATO'da farklı bakışlar Her ne kadar NATO otuz üye devletten oluşsa ve kararlar oy birliği ile alınsa da ABD örgütün lokomotifi gibi hareket ediyor. İngiltere onu takip ediyor. Brexit kararıyla Avrupa Birliği'nden ayrılan İngiltere NATO'da daha aktif rol almaya başladı. Ukrayna merkezli gelişen olaylara baktığımızda NATO'nun otuz üyesinin son gelişmelere aynı kaygılarla, aynı perspektiften baktığını söylemek çok zor. Üye ülkeler arasında farklılıkların izleri hissediliyor. ABD ve İngiltere (Anglosakson dünya) ile Kıta Avrupası ülkeler (Özellikle Almanya, Fransa, İtalya vb.) arasında görüş ayrılığı denmese bile Avrupa'yı ilgilendiren sıcak gelişmelerde tavırtarz değişikliğinin olduğu kesin. NATO'da farklı görüş etrafında gruplaşmalar oluşuyor. ABD ve İngiltere ile hareket eden ve doğrudan Rusya'yı ensesinde hisseden Polonya gibi ülkeler. Fransa, Almanya ve İtalya gibi Anglosakson dünyanın güdümüne girilmesini istemeyen Kıta Avrupası ülkeleri. Türkiye ve Macaristan gibi daha özerk davranmak isteyen üye ülkeler. Anglosakson dünyanın çıkarları!.. Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyeyim; ABD, NATO'nun otuz üyesinden birisi olsa da kendini farklı konumlandırıyor. Teoride otuz egemen eşit devletin bir araya gelmesiyle oluşan örgütte ABD kendini "Eşitler arasında birinci" olarak görüyor. Ona göre hareket ediyor. İngiltere ile bir araya gelen ABD, dünyadaki son gelişmeler ışığında NATO'yu daha çok Anglosakson dünyanın çıkarlarına hizmet edecek şekilde YENİDEN FORMATLAMAK istiyor. "Amerika geri döndü" sözü ile iktidara gelen Biden Yönetimi'nin yeni bir Soğuk Savaş peşinde olduğu anlaşılıyor. İngiltere ve bazı ülkeleri de yanına alan ABD sadece NATO'ya değil Avrupa'ya da format atmak istiyor. Kendilerini NATO'nun çekirdeği gibi gören örgütün Anglosakson üyeleri Almanya gibi ülkelerin Rusya ile ilişkilerinin gelişmesinden, Fransa gibi NATO'ya zaman zaman olumsuz bakan ülkelerden rahatsızlık duydular. "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" diyen siyasilerin açıklamalarından kaygı duydular. Şimdi Rusya-Ukrayna Savaşı'nı bir fırsata çevirip yeni bir Soğuk Savaş ortamı oluşturma gayretine düştüler. Madrid liderler zirvesinin bunun için kullanılacağından şüphe duymayın. NATO'yu tüm örgüt üyeleri için değil daha çok başta ABD ve İngiltere olmak üzere Anglosakson dünyaya hizmet eden aygıta dönüştürme gayreti kendini gösteriyor. Görünürde Rusya saldırganlığına karşı hareket