Türkiye bu denge halini iyi okumak ve doğru konumlanmak zorundadır!

Geçtiğimiz Cuma günü St Petersburg'ta düzenlenen Ekonomi Forumu'nda, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev arasındaki gerginliğin yankıları sürüyor. Öncelikle Rusya cephesinden Novorossisk limanındaki petrol ihracını durdurma kararı geldi. Gerekçe olarak Hazar Boru Hattı terminali çevresinde 60 kadar tehlikeli cismin tespit edilmesi gösterildi. Mayınların muhtemelen İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma olduğu belirtiliyor. Ardından Kazakistan'da Rusya Federasyonu'na ait 1700 ton kömürün bloke edildiği öğrenildi. Bu gelişmelerin hemen öncesinde kritik bir açıklama, Rusya Devlet Televizyonuna (Russia 24) konuşan Tokayev'in Ocak olayları sırasında Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) askeri birliklerinin ülkeye çağrılması hakkındaki değerlendirmesiydi. Tokayev burada davet edilenin yalnızca Rusya olmadığı KGAÖ örgütünün çağrıldığını ve "Rusya'ya Kazakistan'ın bundan sonra bağımlı olacağı" yönündeki yorumların çok yanlış olduğunu açıkça ifade etti. "Biz bu kararla örgütün 30 yıldır işlemeyen bir yönünü de hayata geçirmiş olduk" diye ekledi. Savaş daha da sürer veveya batı yaptırımlarının Rusya'dan petrol almama kararları gerçeğe dönüşürse Kazakistan'ın kendi toprak bütünlüğü dışında enerji kaynaklarının transferi için yeni alternatifleri hayata geçirme iradesi güçlenecektir. Bu da, tüm bağımlılıklarına karşın iki ülke ilişkilerini daha da gerginleştirebilir. Zira Kazak enerjisinin büyük bir kısmı Rusya'ya veya Rusya üzerinden ihraç edilmektedir. Örneğin Kazakistan'ın batısındaki üretilen petrolün 80'i Rusya'nın Karadeniz'deki Novorossiysk petrol terminaline ihraç ediliyor. Diğer ihraç güzergahı 2005 yılında açılan Kazakistan-Çin boru hattı ve Orta Asya ile Çin arasında 2009 yılında hizmete giren ve yine Çin'e giden Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan uzantılı doğal gaz hattıdır. Çin bu yolla halihazırda Kazakistan'ın petrol üretiminin 24'nü, gaz üretiminin 13'ünü kontrol edebiliyor. Şimdi Kazakistan için batı hattında ihracat yüksek bir risk noktasına ilerliyor. Bu hattın mülkiyetinde de Transneft, Lukoil ve Rosneft ile Rus şirketleri hakim ve olası yaptırımlar doğrudan bu hattın işlevselliğini ortadan kaldırabilir. Oysa Kazakistan, petrolünü sorunsuz aktarmak ve uygun fiyat seçenekleriyle bağımsız bir tedarikçi olabilme hedefindedir. Kazakistan Enerji Bakanı Bolat Akculakov Nisan ayında yaptığı