Türk milleti mezheplerin değil çözümlerin çarpışmasını istiyor!

Türkiye çok ağır ekonomik sorunlar yaşarken iç siyasetin gündemine birkaç gündür mezhep tartışması da girdi. Oysa Millet hayat pahalılığına ve yoksulluğa çözüm isterken böyle konuların gündeme gelmesi ancak çözümsüzlüğü ve kaosu derinleştirir. Fakat normal süresine 10 ay kalmış olan seçimlerde konuşulması mümkündü bu konunun Zira Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı her ne kadar Millet İttifakı'nın kararıyla açıklanacak olsa da CHP penceresinde günden güne daha somut hale geliyor. Yaklaşık 1 yıldır söylemleri, çıkışları ve son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi adaylığı ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı çağrı, bu zemini daha da güçlendirmiş gözüküyor. Altını çizmek gerekir ki son dönemde sahada hareketlendiği gözlenen İyi Parti'nin vereceği karar ve yönelim de en az CHP kadar masadan çıkacak adayı belirleyen nihai faktör olacaktır. Son tartışmaya gelince toplumda var olduğu düşünülen bu ayrışmanın siyasette de mutlak bir kaybettiren olacağı yönündeki ön kabulün seslendirilmesiyle birlikte tartışma alevlendi. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Türk siyasetinde herkesin unuttuğu o üslubu yeniden millete hatırlattı ve Sakarya'daki programı sırasında özür dilediğini ifade etti. Tartışmanın odağındaki milletvekili Halil İbrahim Oral disipline sevk edildi. Daha da büyüyebilecek, kırılmalara yol açabilecek tehlikeli bir sürecin önüne de geçmiş oldu. Zor günlerden geçtiğimiz böyle bir dönemde siyasette hoşgörü ve uzlaşma adına takdir edilecek bir adımdı Sayın Akşener'in hamlesi... Madem konuya girdik, eğer bir handikap açısından bakmak gerekirse bu seçimde mezhep farklılığının değil ülkenin ağır sorunlarını kimin çözebileceğine yönelik görüş farklılığının katbekat etkili olacağını düşünenlerdenim.