Lukaşenko'nun ağzındaki bakla yeni bir SSCB mi

Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko son yıllarda Rusya'nın ve Putin'in en sadık müttefiki konumunda. En azından bu hedefe ulaşmak için elinden geleni yapıyor. Kazakistan'daki olaylar sırasında, Ukrayna'daki savaşta, bölge ülkeleri arasındaki sorunlu anlarda dikkat çektiği en belirgin konu ise SSCB geçmişinin bu ülkeler için önemiydi. Her fırsatta benzeri bir yapılanmanın öncü atışlarını yaptı. Rus Avrasyacılığının (merkezinde Putin'in olduğu) da en ateşli savunucularındandı. 2020-2021'deki protestolarda Putin'in desteğini alarak, görevinde kalmayı başardı Savaş sürecinde de pekiştirdi denilebilir. Lukaşenko geçtiğimiz gün şöyle bir açıklama yaptı: "Yeni ilkeler üzerinde tek bir Birlik Devleti inşa etmeye çalışıyoruz, böylece kimse zarar görmez, egemenlik korunur, bağımsız devletler olarak ülkeler (Belarus ve Rusya) gelişir. Eski Sovyetler Birliği'nin diğer cumhuriyetlerinin de böyle bir ittifaka katılacağından eminim" Ukrayna sınırına yaklaşık 250 km uzaklıkta yer alan ve Rus kültürünün baskın olduğu Voronej Bölge Valisi Alexander Gusev ile yaptığı görüşmede söyledi bunları Lukaşenko Bu arada Rusya Federasyonu'nda yapılan düzenleme ile tüm özerk yapılanmaların statüsü alındığını ve Tataristan'da olduğu gibi "Cumhurbaşkanı" düzeyinden bölge valiliğine dönüştürüldüğünü hatırlamak gerekiyor. Belarus'un son dönemde bu bölgelere de yoğun ilgisi olduğu görülüyor! Aslında Lukaşenko bu açıklamanın bir benzerini daha önce yapmıştı. Ocak ayında Ukrayna ve Kazakistan'ın en geç 15 yıl içinde Birlik Devletine katılacağını belirterek; "Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan'ın ekonomik zorunlulukları nedeniyle geri durmayacağını düşünüyorum" demişti. ve Ermenistan'ın "gidecek yeri olmadığını" eklemişti. O dönem bu açıklamaya en net cevap Özbekistan'dan gelmiş ve Ria Novosti'nin haberine göre Özbekistan, "Bağımsız bir egemen devlet olarak, geleceği hakkında net bir vizyona sahiptir ve yalnızca halkın ve devletinin çıkarları için kendi ulusal kalkınma stratejisindeki yolunu izlemeye devam edecektir. (Lukaşenko ) Ülkesinin zorlu iç ve dış sorunlarıyla ilgilenmesini tavsiye ediyoruz." açıklamasında bulunmuştu. Bölge ülkeleri arasında Türkmenistan ve Özbekistan dışında diğerleri Avrasya Ekonomik Birliğinin (AEB-ekonomik) ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ-askeri) resmi üyesidir. Dolayısıyla 1992'de bağımsızlığını elde eden ülkelerin iki çekim halkası ile federasyonla ilişki kurduğu söylenebilir. Birinci halkadakiler mal, sermaye, hizmet ve insan transferini sağlamaya yönelik yapısal ve kurumsal halka ile ilişki yürütenler diğerleri de enerji başta olmak üzere özellikle stratejik konularda bir tür pragmatikbağımlılık seviyesinde sürdürmeye çalışanlardır. Rus Avrasyacılığının gelişimine bakıldığında her iki halkadaki ülkelere de zaman zaman güvensiz ama mutlaka yeni alternatiflere uzanmalarını engellemeye yönelik bir politika dikkat çekmiştir. Pek muhtemel ki bu konuda bağımsız bir yönelim içerisine girecek ülkelerin siyasi, ekonomik ve askeri bir çekidüzen verme hamlesiyle karşı karşıya kalabilecekleri kaygısı bir yerlerde hep saklı tutulan ön kabullerdendir! Son dönemde Rusya açısından duyulan kaygı da "yakın çevre" denilen bu sahada etkisinin azalma