Bir lider bir millet ve bir neslin varoluş çağrısı!

Milletlerin yaşam çizgisinde önemli olaylar ve gidişatına yön veren kırılma anları vardır. Öyle ki bazıları, anma ve kutlama yoluyla nesillere aktarılan, milletin varoluş temelini inşa eden milli günleri ve milli bayramlarıdır. İşte bugün böylesine anlamlı bir bayram günüdür Türk Milleti için! 23 Nisan Hem Milli Egemenlik hem Çocuk Bayramı bir arada. Düşünün ki istiklal mücadelesinde en kritik aşamaya gelinmiş, ülke içerden ve dışardan her türlü hainlikle, maşayla yüzleşirken bir yandan da karşı taarruzu gerçekleştirecek yol haritasını uygulamaya çalışmaktadır. Anadolu'da vücut bulan bağımsızlık ülküsü, ülkenin her yanında büyük bir heyecan dalgası oluşturduğu gibi emperyalist güçlerin kuklalarını da harekete geçirmektedir. Mustafa Kemal'in öncülüğündeki uyanış umudu, 23 Nisan 1920 tarihi yaklaşırken perçinlendiği gibi bir yandan da çok yönlü bir düşman dalgasıyla karşı karşıyadır. Atatürk Nutuk'ta şöyle ifade etmektedir. "Efendiler () Büyük Millet Meclisi'nin toplanmasını ve açılmasını temin için çalıştığımız günlerde bizi en çok meşgul eden, Düzce, Hendek, Gerede gibi Bolu mıntıkasına dahil mevkilerden başlayıp, Nallıhan, Beypazarı üzerlerinden Ankara'ya yaklaşma eğilimini gösteren irtica ve isyan dalgalan olmuştur. Ben, bir taraftan bu dalgaların durdurulmasına çalışırken, bir taraftan da Ankara'da toplanmakta olan ve genel vaziyete henüz layıkıyla vakıf bulunmayan mebusları dehşete düşürecek manzaralar karşısında bırakmamak ve bu gibi vaziyetlerin ortaya çıkmasıyla Meclis'in toplanmaya muvaffak olamaması gibi uğursuz ihtimallere meydan vermemek çarelerini düşünüyordum. Bunun için, Meclis'in açılmasında pek çok acele ediyordum. Nihayet, gelebilmiş mebuslarla yetinerek, Meclis'in, Nisan'ın 23 . Cuma günü açılmasına karar verdik." Gerçekten de bir kırılma noktası Her zaman söylediğim bir söz var ki Türk milletinin kurtuluş mücadelesi bir rastlantı değil aksine bir yazgının tezahürüydü. 23 Nisan 1921'de yeni Türk devletinin ilk milli bayramı olarak kutlanan Milli Egemenlik Bayramı ilk andan itibaren çocukların ön plana çıkmaya başladığı bir hal almıştır. Atatürk'ün büyük desteği ile 1927 yılına gelindiğinde artık Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Bu süreçte iki kurumun da önemli etkisi olmuştur. Biri Himaye-i Etfal Cemiyeti, yani Çocuk Esirgeme Kurumu (bugünkü adı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü) diğeri de Türk Ocaklarıdır. Özellikle 1929 yılında süresi uzatılan "Çocuk Haftası" ve buradaki kutlamalarda Türk Ocakları aktif rol üstlenmiştir. Çocuk Haftasında ocağı yönetmeleri