2000'li yıllardan beri ekonomilerin karşılaştığı her belayı kamuyu büyütüp para miktarını artırarak atlatma çabası sebebiyle kurtulamadığımız enflasyon, Trump ile yeni bir geri dönüşe hazırlanıyor.
Ulaşan tüm veri bize gösteriyor ki, Trump'ın yüksek oranlı "gümrük tarifeleri" enflasyonist baskıları geri getirecek. ABD Ticaret Temsilciliği USTR'a göre, uygulanan tarifeler nedeniyle, Çin'den ithalatta gözle görülür bir düşüş yaşandı. Örneğin, elektronik ve otomotiv sektörlerinde ithalat hacimleri %10-15 oranında azalmış gözüküyor. Ancak bu durum, Çin'den gelen ürünlerde yaklaşık 37,5 milyar dolarlık ek maliyet ortaya çıkarmış. Wiley & Sons'un 2024 raporuna göre, bu maliyet artışları, elektronik ve otomotiv ürün fiyatlarını sırasıyla %10-15 arasında yükseltmiş. Batı ölçülerinde oldukça yüksek bir artış diyebilirim. Bu rapor Trump'ın dünya ticaretine sihirli dokunuşlarından(!) önce yazılmıştı. Şimdi her gün maliyetler artıyor.IMF'nin 2024 Ekim Raporu'nda, "Hükûmetlerin ticaret politikaları ve maliyetli tarifeleri, enflasyonu yeniden yükseltebilir ve uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliği tehdit edebilir" ifadeleri yer almıştı. Bu bağlamda, tarifeler ve piyasa beklentileri, enflasyonun kısa sürede yükselmesi riskine yol açtı ve bu da Fed'in faiz politikalarını şekillendiren kritik nokta oldu. Bu arada Amerikalıların pandemiden sonra aylık 100 milyar dolardan fazla parayı dışarıda yemek yemeğe harcadıkları biliniyor. Bunun sebebini geçenlerde paylaşılan bir araştırma ile anladık. ABD'de "ucuz yemek" marketten yapılan alışverişe göre daha hesaplı. Ancak söz konusu yemeğin kalitesi konusunda ciddi tartışmalar var.İthalata bağımlılık ve sektörel riskler:ABD'nin Çin'den ve Hindistan'a karşı gösterdiği yüksek ithalat bağımlılığı ekonomik kırılganlığı artırırken, tarifelerin katılaşmasıyla riskleri büyütüyor. ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Çin'den otomotiv parçaları ithalatı 2023 sonu itibarıyla toplam ithalatın %18'i seviyesinde. Elektronik ürünlerde ise bu oran %23'e ulaşmış durumda. Enflasyon ve maliyet artışları, özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde tedarik zincirlerinin kopmasına neden olabilir. Otomotiv endüstrisi, 2024'te toplam üretimin %12'sini Çin'den sağlıyor. Bu sektörde, tedarik zincirleri bozulursa, fiyatlarda %15-20'ye varan artışlar ortaya çıkabilir.İlaç Sanayi ve Diğer Stratejik ürünler ile enerji alanlarında da ABD'nin dışa bağımlılık devam ediyor. ABD Enerji Bakanlığı Kasım 2024 verilerine göre, enerji ithalatı toplam enerji tüketiminin yaklaşık %14'ünü karşılıyor. Nadir toprak elementleri ithalatı ise, Amerikan savunma ve teknolojik üretimin %60'ına yakın bir kısmını oluşturuyor. Bu elementlerde Çin ve Endonezya'nın egemenliği bulunuyor. Bu bağımlılık, tarifelerin uzun vadede sürdürülebilirliğini sorgulatan temel unsurlardan biri hâline gelmiştir.FED'in faiz politikası ve ekonomik dönüşüm:Şimdi Trump'ın eksik bilgiyle başlattığı "tarife savaşı"nın neticesinde para politikasına müdahalesine gelelim... Hatırlarsak, FED Başkanı ve yönetimi, ekonomik büyümeyi desteklemek adına 2024 sonunda politika faiz oranını %5'ten %2-3 seviyesine çekmeyi gündeme getirmişti. IMF'nin 2024 Ekim Raporu da, "Düşük faiz politikası, büyümeyi desteklerken, finansal balon ve enflasyon risklerini artırabilir" uyarısında bulunmuştu. Ancak faizler daha düşmeden sadece düşmesinin beklentisi bile piyasaları hareketlendirdi.Düşük faiz ortamı beklentisi, konut kredileri ve tüketici kredilerinde patlama meydana getirdi. FED raporları, 2024 yılında, konut kredisi kullanımı %15 artış göstermiş olduğunu, toplam kredi hacminin de 3,8 trilyon dolara ulaştığını gösteriyordu. Böylece ekonomik aktivite kısa vadede canlandı. Trump bugünlerde bunu kendisine mal etmeye çalışıyor. Hâlbuki pek alakası yok.