Türkiye'nin ciğerini yakan rekor: Ülkece dumanaltıyız

Tütün kullanımında alarm zilleri artık çalmıyor; kulaklarımızda çınlayan bir çöküş marşı var. Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Piyasa Dairesi'nin açıkladığı 2024 verileri, halk sağlığı cephesinde en karanlık senaryonun artık gerçek olduğunu ilan ediyor. Bu, sadece bir halk sağlığı krizinin değil, aynı zamanda yıllardır ihmal edilen, göz ardı edilen bir milli güvenlik sorununun resmidir.

2024 yılında kayıtlara geçen 150,4 milyar adet sigara tüketimi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bugüne kadar ulaşılan en yüksek seviyedir. Bu rakam, yalnızca bir istatistik değil; milyonlarca hayatın dumanla karartıldığını, binlerce ocağın söndüğünü, on binlerce çocuğun anne ya da babasız kaldığını gösteren bir acı belgedir. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını geride bırakırken, halk sağlığı adına en acı ve kara yılı da yaşamış olduk.

Bugün ülkemizde yaklaşık 19 milyon insan aktif olarak sigara içiyor. Her iki erkekten biri, her dört kadından biri düzenli tütün tüketicisi. Daha da endişe verici olan, 15 yaş üstü nüfusun yüzde 35'i, yani her üç kişiden biri sigara bağımlısı. Bu oran, sadece bireylerin değil; bir toplumun, bir milletin geleceğinin sigara dumanına kurban edildiğini gösteriyor.

Oysa biz bu filmi daha önce görmüştük. Unutanlar, hatırlamak zorunda: 2008 ile 2012 yılları arasında, kamusal irade ile yürütülen kararlı, bilimsel ve bütüncül politikalar sayesinde tütünle mücadelede tarihi bir başarı elde edilmişti. Kamu spotları, medya kampanyaları, görsel uyarılar, kapalı alan yasakları ve sahadaki sıkı denetimlerle kişi başı yıllık sigara tüketimi bin 100 adede kadar gerilemişti.

Peki ya bugün 2024 verileri gösteriyor ki, bu sayı bin 700'e fırlamış durumda. Bu sadece bir yükseliş değil, açık bir çöküştür! Bu, geçmişte atılan tüm doğru adımların 2012 sonrası adım adım terk edildiğini, kampanyaların susturulduğunu, kamu spotlarının rafa kaldırıldığını, saha denetimlerinin angarya sayıldığını, tütün lobisinin yeniden zemin kazandığını, kısacası halk sağlığının bir kenara itildiğini gösteriyor.

Bu durumda sormak zorundayız: Madem elimizde hala çok güçlü bir tütün kontrol yasası var, neden bu yasalar gerektiği gibi uygulanmıyor Madem sigara paketlerinin üstü kapkara uyarılarla dolu, neden her gün daha fazla gencimiz ilk sigarasını yakıyor Cevap basit: Uygulama eksikliği, denetim zaafı, sahicilik yoksunluğu.

Bugün artık elimizdeki mevzuatın gücü değil, uygulama kararlılığı sorgulanmalıdır. Uygulama yoksa yasa sadece bir kağıt parçasıdır. Görsel uyarılar samimi değilse çocuklar üzerinde hiçbir etki bırakmaz. Kamu spotları birkaç haftalık yayınlarla sınırlıysa, alışkanlık zinciri kırılamaz. Ve tütün endüstrisi, en savunmasız olanlara, yani gençlere ulaşmanın yeni yollarını bulur: e-sigara, ısıtılmış tütün...

Bu yüzden artık küçük adımlar değil, yeniden büyük bir uyanışa ihtiyacımız var! Devletimiz 2008 ruhuyla tütünle mücadelede yeniden ayağa kalkmak zorundadır!

Ve herkesin bildiği bir gerçek var: Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız çözerse, o çözer!

Çünkü geçmişte bu iradeyi ortaya koyan, lokantalardan, hastanelerden, stadyumlardan sigarayı söküp atan; kamuoyunun her kesimini tütünle mücadelede seferberliğe çağıran lider, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dı. Şimdi aynı dirayet, aynı öncülük, bir kez daha milletin sağlığı için sahaya inmelidir.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Nasıl ki sağlıkta dönüşüm süreciyle ülkemizi sağlıkta çağ atlatan siz oldunuz,

Nasıl ki savunma sanayiinde yerli ve millî hamlelerle Türkiye'yi küresel bir aktöre dönüştüren siz oldunuz,

Nasıl ki bölünmüş yollarla, köprülerle, tünellerle Anadolu'nun dört bir yanını birbirine bağlayan siz oldunuz,

Nasıl ki her ile üniversite açan, eğitimden ulaşıma, enerjiden tarıma her alanda reformları hayata geçiren yine siz oldunuz,

Nasıl ki 15 Temmuz gecesi milletin iradesine kalkan olan, demokrasiyi canı pahasına savunan siz oldunuz,

Nasıl ki terörle mücadelede kararlılık gösterip, milletin huzurunu yeniden tesis eden yine siz oldunuz,

Şimdi de bu milleti nikotin prangasından kurtaracak olan, sadece ve sadece zat-ı devletlerinizdir.

Bugün tütünle mücadele, sadece bir sağlık politikası değil; geleceğimizi koruma mücadelesidir. Bu iş, imaj kurtarma meselesi değildir; milletin ciğerini kurtarma meselesidir. Yıllardır bu konunun sırtından geçinip, sorumluluktan kaçanları da; bu yangını gerçekten söndürmek için elini taşın altına koyanları da millet ayırt etmektedir.

Fransa, 1 Temmuz 2024'ten itibaren çocukların bulunabileceği tüm açık alanlarda sigara içmeyi yasaklıyor. Fransız hükümeti, halk sağlığı için radikal bir adım atarken, biz neden yerimizde sayalım Türkiye neden daha ileri gitmesin

Artık zaman, yeniden büyük bir tütünle mücadele seferberliği başlatma zamanıdır. Bu mücadele, günü kurtaran değil; geleceği inşa eden bir kararlılıkla yürütülmelidir. Bunun için atılması gereken adımlar açık, nettir: