Ukrayna savaşı üçüncü yılını tamamladı. Amerika ve Batı'nın kışkırtmasıyla ateşe atılan Ukrayna, bugün harap olmuş şehirleri, milyonlarca göçmeni ve çökmekte olan ekonomisiyle ayakta kalmaya çalışıyor. NATO'nun sınırlarına kadar genişleme planlarına direnen Rusya, kendi güvenliği ve Rusça konuşan halkları koruma bahanesiyle başlattığı bu savaşta ağır bedeller ödedi. Ama en büyük bedeli ödeyen kim Elbette Ukrayna halkı...
Washington ve Avrupa, Kiev yönetimine silah desteği sağlayarak Ukrayna'ya, Rusya'yı diz çöktürebilecekleri vaadinde bulundu. Zelensky, bu vaatlere inanarak ülkesini savaşın içine sürükledi. Ancak gerçek bambaşkaydı. ABD için bu savaş; silah fabrikalarının kasasını doldurmak, Avrupa'yı Rus gazından koparıp kendi LNG'sine bağımlı hale getirmek ve nihayetinde Ukrayna'yı borç batağına sürüklemekten ibaretti.
Başkan değişimi sonrası Trump yönetimi, Ukrayna'ya yönelik politikalarını değiştirerek, 500 milyar dolarlık savaş faturasını Kiev yönetiminin sırtına yükledi ve ülkenin doğal kaynaklarına ipotek koyan bir anlaşma dayattı.
BATI'NIN DOSTLUĞU: MEZARA KADAR MI, MEZAR AÇANA KADAR MI
Bu hikaye tanıdık geliyor mu ABD ve Batı'ya güvenenlerin birer birer yok oluşunu izlemeye devam ediyoruz.
Saddam Hüseyin'i ABD büyüttü, sonra idam sehpasına gönderdi.
Kaddafi, Batı'nın sözlerine kanıp ülkesini silahsızlandırdı, sonra bir hendekte linç edilerek öldürüldü.
PKKYPG, Pentagon'un gönderdiği silahlarla Türkiye'nin güneyinde terör devleti kuracağını sandı. Şimdi ne oluyor ABD'nin çekilmesiyle ortada kalıyorlar.
Ve çöküş sinyalleri şimdiden duyulmaya başlandı. PKK'nın üst düzey isimlerinden biri, örgüte "kendini feshetme" çağrısında bulundu. Neden mi Çünkü terör baronları, Batı'nın artık onları koruyamayacağını, Türkiye'nin üzerlerine kararlılıkla geldiğini ve ABD'nin tıpkı Ukrayna'da olduğu gibi kaçınılmaz olarak sırtını döneceğini biliyor.
Bugüne kadar sırtını ABD'ye dayayan herkes gördü ki Amerika'nın dostluğu işine yarayana kadar! Bittiğinde mi Bir çöp poşeti gibi kenara atılırsınız.
AFGANİSTAN'DAN KAÇIŞ: ÇÖKÜŞÜN SEMBOLÜ
ABD'ye güvenmenin bedelini en ağır ödeyenlerden biri de Afganistan'daki işbirlikçiler oldu. ABD, yıllarca Taliban'ı bahane ederek ülkeyi işgal etti, ardından hiçbir uyarı yapmadan apar topar kaçtı. Kabil Havalimanı'nda ABD uçaklarının lastiklerine tutunarak kaçmaya çalışan Afgan işbirlikçiler, havadan birer birer yere düşerken ABD'nin müttefiklerini nasıl sattığının canlı örneği oldu.
ABD'NİN TAŞERONLARINA AÇIK MEKTUP
Batı'nın çıkarları için hareket eden herkesin aklını başına alması gerekiyor. ABD'nin dostluğunun kimseye refah getirmediği artık gün gibi ortada. Ukrayna, bunun en canlı laboratuvarı oldu. Aynı oyunun başka coğrafyalarda da oynanacağını hepimiz biliyoruz.
ZELENSKY'NİN ABD'DE AŞAĞILANIŞI: BİR LİDERİN ÇÖKÜŞ ANI
ABD'nin sadık taşeronlarından biri olan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, son Amerika ziyaretinde, savaşın içine atılmasına sebep olan hamilerinden bile hakaret dolu tavırlarla karşılandı.
Biden döneminde istediğini elde eden Zelensky, Trump'ın dönüşüyle ABD'nin değişen yüzünü gördü. Trump, Zelensky ile görüşmesi sırasında kameralar önünde aşağılayıcı bir üslup kullandı, Ukrayna'nın geleceğine dair belirsiz mesajlar verdi ve yeni yönetimin desteğe pek de sıcak bakmayacağının sinyallerini verdi.