Resulullah efendimiz (s.a.v.);"Allah korkusu her hikmetin başıdır"

Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor; "Allah korkusu her hikmetin başıdır. Çünkü Allah korkusu, Rabbimizden gelecek bir azaba karşı olan güveni ortadan kaldırır ve gururu ortadan kaldırır. Varağ da amelin efendisidir." Allah (C.C.) korkusunu hissetmeyen adam sağını solunu düşünmez. Düşünme ortadan kalkınca da yanlış işler yapılır. Bütün peygamberler Allah (C.C.) korkusuna sahiplerdi ve günah işlemekten son derece çekinirlerdi. Hadis-i şerifte geçen 'varağ', haram işlerim korkusudur. İşte bütün peygamber Allah'tan (C.C.) korkan varağ sahibi kullardı. Tabi bir kul Allah'tan (C.C.) korkup ona göre hareket ederse ve günahlardan çekinip varağ sahibi olursa o zaman hikmet sahibi olur. Hz. İbrahim ile ilgili bu konuda şöyle bir misal verilir. Allah (C.C.) korkusundan dolayı Hz. İbrahim'in kalbi öyle bir çarpardı ki, Hz. İbrahim'in kalbinin çarpıntısının sesi 1 mil mesafeden duyulurdu. Her peygamberin bir özelliği bir niteliği vardır ve hepsi Allah'ın (C.C.) lütfuyla masumdur. Ancak Hz. İbrahim Efendimiz, 'Halilullah' olarak bilinir. 'Halilullah' Allah'ın (C.C.) dostu demektir. pushfn('ads'); "KORK ALLAH'TAN KORKMAYANDAN"Harrânî Hazretleri de konuyla ilgili olarak şöyle demiştir; "Allah korkusu insanı büyüten, yükselten şeydir. O korku bizi Rabbimize yaklaştıran yegâne şeydir." Allah (C.C.) korkusu bizim topraklarımızda da şöyle nitelendirilmiştir: "Kork Allah'tan korkmayandan." Bu atasözümüzde Allah'tan (C.C.) korkmayan insandan korkulması gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü Allah (C.C.) korkusu olmayan bir insandan başımıza her iş gelir. Bizim milletimiz Karahanlılar döneminde topluca Müslüman olmuştur. Karahanlılar, Ehl-i Sünnet üzerinden medreselerden İslam'ı öğretmiş ve daha sonra Selçuklular döneminde de aynı şekilde Hanefi Mezhebi üzerinden Müslümanlık günümüze kadar gelmiştir. Bizim topraklarımızda taassup yok. Selçuklu Hükümdarı Melik Şah'ın en yakın adamı olan Nizamulmülk bir Şafii imamıdır. Bakın 'sen başka mezheptensin' diye düşünmemiş. Ancak o dönemde Bağdat'ta Hambeliler, Şafiilerle kanlı bıçaklıydı. Melik Şah o dönemde Nizamulmülk'e bir çuval altın verdi ve Bağdat'taki