Resulullah Efendimiz (S.A.V.): "Dünya acısı ahiret tadıdır"

Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor: "Dünya acısı ahiret tadıdır. Dünyadan zevk alan ahiretten acı çeker." Yani dünyaya çok bağlanır, dünyalık şeylerden çok zevk alırsan ahireti unutursun. Cenabı Allah'a (C.C.) olan yakınlığın azalır. Bir kişi hem dünyadan çok zevk alıp hem de ahiret için çalışıyor olmaz. Çünkü dünyalık zevklere karşı ilgi duyan birisinin ahirete yönelik çalışması mümkün değildir. İşte Peygamber Efendimiz (S.A.V.) böyle buyurmuştur. Biliyorsunuz ki bizde nefs-i emmare var ve bir de ruh tarafımız var. Cenabı Allah (C.C.) bizi bu dünyaya imtihan için göndermiş. Nefs-i emmare ve bizim ruh tarafımız birbirinden farklı şeyler istiyorlar. Burada nefsimiz ve ruhumuz arasında bir mücadele vardır diyebiliriz. Burada bizim karımıza bir sonuç çıkması için Yüce Rabbimiz (C.C.) bize akıl ve bazı uyarıcılar göndermiştir. Bu uyarıcılar da bizden olan peygamberlerdir. Bizim gibi ahir zamanda yaşayan insanlara da Yüce Allah (C.C.), Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz (S.A.V.) gönderilmiştir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Kur'an-ı Kerimdeki ölçüleri öğrenmemiz için bize yol göstermiştir. Onun öğrettikleri ve sünnetiyle biz dünyayı ahiretimize bir vesile haline getiriyoruz. Burada aklımızı kullanıyoruz. Böylelikle nefisi emaremize karşı ruhumuz kazanmış oluyor. pushfn('ads'); "SUYLA ATEŞ AYNI KAPTA BULUNUR MU" Dünya hayatı fanidir. Asıl ebedi olan ahirettir. Biz bu dünyayı ahireti kazanmak için bir vesile olarak kullanacağız. Müslüman olarak hayıtımızın bu yönde olması gerek. Biz Peygamber Efendimizin (S.A.V.) yolunda gidip, Kur'an-ı Kerim'in emir ve yasaklarına göre hareket edersek hem dünyada hem de ahirette mutlu oluruz. Hz. İsa (A.S.) bu konuda şöyle buyuruyor; "Bir müminin kalbinde dünya sevgisiyle, ahiret sevgisi yan yana durmaz. Suyla ateş aynı kapta bulunur mu" Bizim nefsimiz dünyalık şeyleri ister. Ancak biz dünyanın nimetlerinden hiç faydalanmayacağız diye bir şey yok. Kur'an-ı Kerim'deki tarifler, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) emirlerindeki ölçüler dâhilinde dünyalık zevklerden yararlanabiliriz. Mesela yemek, evlenmek,