Salı günü ABD'de seçim var. ABD'nin yeni başkanı ve başkan yardımcısının yanı sıra, 435 Temsilciler Meclisi üyesi, 34 senatör, 11 eyaletin valisi, 10 eyaletin başsavcısı, 7 eyaletin dışişleri bakanı (devlet sekreteri), 10 eyaletin hazine bakanı, 42 eyaletin meclislerinde görev yapan 5800 meclis üyesi ve 371 şehrin belediye başkanı seçilecek. Bazı eyaletlerde seçmenler, hâkimler, kütüphane başkanları ve şerifler için de oy kullanacak.
Ekonomik ve askerî açılardan dünyanın hâlâ en önde gelen devleti konumunda olan ABD'de mahallîseviyedeki seçimler elbette bizleri ilgilendirmiyor. Herkesin merak ettiği Kamala Harris'in mi yoksa Donald Trump'ın mı başkanlık koltuğuna oturacağı. Bir diğer merak konusu ise Kongre'nin kompozisyonunun ne olacağı.ABD'de dün itibarıyla yapılan tüm seçim anketlerinin ortalamasına göre Donald Trump seçimi burun farkıyla kazanıyor. Şayet Trump ve Harris anketlerde şu an önde gözüktükleri eyaletleri kazanırlarsa, Trump 281, Harris ise 241 ikincil seçmen oyu alıyor. Şayet Harris son bir atak yaparak, bazı eyaletleri geri alırsa sonuç 273'e 265 Harris'in lehine oluyor. Ama tersi de mümkün. Trump son iki haftada yakaladığı ivmeyi son iki günde de sürdürürse sonuç 312'ye 226 Trump'ın lehine de olabilir.Geçtiğimiz haftalarda siyasi yorumcuların dikkatlerini yoğunlaştırdıkları Arizona, Georgia, Pennsylvania ve Kuzey Karolayna'da Trump arayı çok az açıyor. Michigan, Wisconsin ve Nevada'da ise neredeyse eşitlik söz konusu. Toplam oy yüzdesine bakıldığında Harris Trump'ın yaklaşık 1 puan önünde yarışı sürdürüyor. Ama ABD seçim sisteminde ülke çapında kimin daha çok oy aldığı değil, kimin daha çok seçim kurulu üyesi kazandığı belirleyici olduğundan Harris'in Trump'a fark atıp atmadığının bir önemi yok.Salı günü siyahiler ve Latin kökenliler yoğun şekilde sandığa giderek Harris'e oy verirlerse seçimi Demokrat adayın kazanma ihtimali yükselir. Ama bu gerçekleşmez veya Michigan eyaletindekiler başta olmak üzere MüslümanArap Amerikalılar sandığa gitmez ya da başka bir adaya oy verirlerse Harris hayal kırıklığına uğrar. Böylece Biden yönetiminin Gazze'deki soykırım ve Lübnan'a yapılan saldırılar karşısında İsrail'e vermiş olduğu desteğe sandıkta çok güçlü bir cevap verilmiş olur. Her ne kadar Trump'ın İsrail'e verdiğivereceği destek Biden yönetiminden geri olmasa da Arap Amerikalı kanaat önderlerinin Demokratlara "bir ders verme" daveti, seçmenlerde ciddi bir karşılık bulmuş gibi gözüküyor.Geleneksel olarak Demokratlara destek veren bazı ABD basın organları geçtiğimiz haftadan itibaren seçimi Trumpkazanmış gibi alt mesajlar ihtiva eden haberlere ve köşe yazılarına yer vermeye başladılar. Bu değerlendirmelerin bir bölümü oy vermeye gitmeyi düşünmeyen Demokrat seçmenleri "dürtmek" için yapılıyor olabilir. Nitekim birçok yorumda Trump'ın "ne kadar kötü bir başkanlık sergilediği" ve "tekrar seçilirse bunun ABD için felaket olacağı" değerlendirmelerine yer veriliyor. Diğer yandan birçok yorumcu da Trump'ın seçimi kazanması durumunda bunun Harris'in başarısızlığı sayılamayacağının, mağlubiyetin sorumlusunun tüm baskılara rağmen uzun süre adaylıktan çekilmemekte direnen Biden olduğunun altını çiziyorlar.