Çocuklar hayat provasını oyun alanında yapar

Çocuklar oyun oynarken anlaşmazlıklar yaşayabilir; bu durumlar onları korkutmamalı. Paylaşmayı, sıra beklemeyi ve empatiyi öğrenmek için bu çatışmalar fırsat sunar. Anne ve babalar, müdahale etmek yerine rehberlik ederek çocukların duygularını ifade etmesine destek olabilir. Her küçük anlaşmazlık, ömür boyu sürecek sağlıklı sosyal ilişkilerin temelini atar

Çocuklar arkadaşlık ilişkileri başladığı andan itibaren çeşitli çatışmalar yaşayabilirler. Bebeklik döneminde oyuncak paylaşımıyla başlayan bu çatışmalara okul döneminde başkaları eklenir. Bu da ömür boyu sürecek bir döngünün ilk örnekleri olur. İşte hayatı boyunca yaşayacağı bu çatışmaların içinden nasıl çıkacağı, anne-babanın yönlendirmesiyle, çocuğa rehber olmasıyla belirlenir.
Paylaşım çatışmaları, aslında çocukların duygusal zekasını ve empati yeteneklerini geliştirebileceği fırsatlardır. Örneğin bir çocuğun oyuncağını paylaşmak istememesi, anne veya babanın müdahalesi yerine rehberliğiyle çözülürse, çocuk uzlaşmayı, sırayla davranmayı ve karşısındakinin duygularını anlamayı öğrenir. Bu süreçte çocuk, "kızgınım", "üzgünüm" gibi duygularını sözle ifade etmeyi deneyerek kendi duygusal farkındalığını artırır.

KORUMAK YERİNE REHBER OL
Anne ve babanın rolü, çocuğu çatışmadan korumak değil, ona çatışmayı yönetme ve çözme yollarını göstermek olmalıdır. Örneğin evde uygulanabilecek küçük aktiviteler, paylaşımı eğlenceli hâle getirebilir: "Paylaşım kutusu" yöntemiyle çocuklar sırayla oyuncak seçebilir, "duygular köşesi" ile hislerini güvenli bir şekilde ifade edebilir. Bu tür pratikler, çocukların problem çözme ve empati kurma becerilerini güçlendirir.

SOSYAL HAYATI ÖĞRENİRLER
Çatışmaların okuldaki veya kreşteki arkadaşlık ilişkilerine yansıması da göz ardı edilmemelidir. Çocuklar, oyun alanında yaşadıkları küçük anlaşmazlıkları çözmeyi öğrenirken, grup içinde iletişim kurma ve sorumluluk alma yeteneklerini de pekiştirir. Sadece paylaşımı öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda sosyal normları ve kuralları da içselleştirir.


7 ADIMDA REHBERLİK
Çocuk büyüdükçe sosyal hayatı da genişliyor. Arkadaş sayısının artması çeşitli çatışmaların yeni sorunların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. İki yakın arkadaş grubuna üçüncü birinin dahil olması, kıyafetler, sevilen müzik grupları, okuldaki etkinlik kulüpleri, paylaşılamayan bir eşya ve dahası hiç tahmin edemeyeceğiniz duygu patlamalarına sebep olabiliyor. Çoğu zaman içinden nasıl çıkacağımızı bilemiyoruz. Daha doğrusu bize komik bile gelen bazı sorunları nasıl çözeceğini çocuğumuza doğru şekilde anlatmanın yolunu bulmak kolay olmuyor. İşte bu durum için aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz.

1. Dinleyerek başlamak
Çocuğun yaşadığı çatışmayı anlatmasına fırsat verin.
"Ne oldu" veya "Bunu nasıl hissettin" gibi açık uçlu sorular sorarak çocuğun duygularını ifade etmesini sağlayın.
Çocuğun anlattıklarını yargılamadan ve acele etmeden dinleyin.

2. Duygularını adlandırmasına yardımcı olmak
Çocuğa kendi duygularını tanıtın: "Kızgın hissediyorsun, çünkü sıra beklemek zor geliyor."
Duygularını kelimelere dökmek, empati ve öz farkındalığı güçlendirir.

3. Alternatif çözüm yolları sunmak
Çocuğa birden fazla çözüm önerisi sunun ve hangisinin işe yarayabileceğini birlikte tartışın.
Örneğin: sırayla oynama, birlikte kullanma, oyunu paylaşmak için kısa süreli rotasyon yapma gibi.

4. Empati kurmayı öğretmek
Çocuğa diğer çocuğun bakış açısını anlatmayı ve anlamayı gösterin: "Arkadaşının da bu oyuncağı çok sevdiğini düşünebilirsin."