Haberleri izlerken çoğu zaman korkuyorum. Çünkü haber niteliği taşıyan olaylar genelde düşündüren, üzen veya ürküten konular. Savaşlar, ölümler, hırsızlıklar, kazalar gibi. Acıtsa da ruhu daraltsa da bu haberlerden uzak durmayı doğru bulmuyorum. Çünkü izlediğimizden ders çıkarma ve tedbir geliştirme şansı kazanıyoruz. "Böyle bir şey olmaz!" dediğimizin olduğunu görmek ya da hiç aklımıza gelmeyen yaşanmışlıklara şahitlik etmek bizi geliştirebilir. Hissettiğimiz empati, hayatımıza bakış açısı katabilir. İzlediğimiz acılara ettiğimiz dualar, birilerine şifa olabilir. Dualarımızı çıkarınca geriye neyimiz kalıyor Edelim…
Geçtiğimiz günlerde haberlerde izlediğim bir kaza, gerçekten hayatımı değiştirdi. 16 yaşlarında bir çocuk, yaya kaldırımında karşıya geçmek için bekliyordu. O sırada kontrolünü kaybeden bir araç, aşırı hızla doğrudan çocuğun üzerine geldi. Olay bir güvenlik kamerasına çok net yansıdı. Araç jet gibiydi. Allah'tan çocuk, yola bakıyordu. Üzerine doğru gelen aracı fark etti ve yalnızca iki adım atarak ölümden kurtuldu.
O anı izlerken tüylerim diken diken oldu. Düşündüm; "Bu çocuk kim Neden yüzlerce çocuk gibi telefonuna gömülmemiş" Ya mesaj atıyor olsaydı Ya sosyal medyada gezseydi Ya dinleyeceği müziği seçiyor olsaydı"
Telefonlar dikkatimizi %60 oranında dağıtıyormuş. Yapılan araştırmalara göre telefonla ilgilenen yayaların kaza geçirme ihtimali, ilgilenmeyenlere göre 3 kat daha yüksek. Yani o çocuğun elinde telefon olsaydı, bugün hayatta olmayacaktı.
Dikkati hayatını kurtardı.
Araba kullanırken, yolda yürürken, otobüs beklerken, hatta sadece kaldırımda dururken bile. Çevremize odaklanmak, telefonlardan bir adım geri durmak zorundayız. Çünkü dikkatimizin açık olduğu o an, bizi bir köpeğin ısırmasından da koruyabilir, hızla gelen bir motosikletten de, hayal bile edemeyeceğimiz bir kötülükten de.
Bu haberi izledikten sonra hayatımda ciddi kararlar aldım. "Dikkatsizlik ömürlük pişmanlıklara sebep olabilir. Uyan!" dedim kendi kendime.
Bu yazıyı haber izlediğim için yazdım. Haber izlediğim için dikkat dağınıklığıma çekidüzen verdim. Lütfen; "Ay içim elvermiyor, daralıyorum, çok üzülüyorum" diyip haberlerden kaçmayın. Sanal medya yerine gerçekten televizyon haberlerine hakim olun. Olanları izlemek, bize hem sahip olduklarımızı daha iyi takdir etme fırsatı verir hem de önlem almamız için önemli bir uyarı niteliği taşır.