Toplumları birleştiren nedir

Topraklarımızda doğup büyüyen ve dünyaca tanınmış, tarihe ve gündeme damga vurmuş pek çok Türk olmasına rağmen, bizim medya tarafından pek ilgi görmedikleri için çoğunun ismini bile bilmiyoruz. Bunlardan biri de psikoloji tarihine damgasını vurmuş Muzaffer Şerif. 1906'da Ödemiş'te doğan Muzaffer Şerif, yalnızca Türkiye'nin değil, tüm dünyanın en önemli sosyal psikologlarından biri olarak kabul ediliyor.

İstanbul Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Harvard ve Columbia gibi önemli üniversitelerde eğitim almış. Türkiye'deki siyasal baskılardan uzak durmak için de birçokları gibi ABD'de kalmayı tercih etmiş.

"İnsan neden gruplaşır Neden bir ötekine düşman olur" sorularının cevabını ararken tarihin en çarpıcı sosyal psikoloji deneylerinden biri olan Robbers Cave Deneyi'ni gerçekleştirmiştir.

★★★

Bu deneyde, rekabetin nasıl önyargı ve düşmanlık doğurduğunu kanıtlamak için 22 erkek çocuğu Robbers Cave adı verilen bir doğa kampına götürüyorlar ve burada çocukları iki gruba ayırıyorlar. Ardından çocuklara çeşitli yarışmalar yaptırmaya başlıyorlar. Önce bayrak yarışları, ip çekme derken, kısa sürede grup içi aidiyet gelişiyor; takım isimleri, marşlar, semboller ortaya çıkıyor ve ödüllü rekabet başlatılarak iki grup birbirine tamamen düşman hale getiriliyor.

İşte asıl deney bundan sonra başlıyor.

Deneyin asıl amacı, birbirine düşman iki grubun nasıl bir araya getirilebileceği. Nasıl tekrar barış sağlanır, nasıl birlik olunur Şerif, gruplara ortak bir sorun verilirse, grup bilincinin yumuşamaya başlayacağını ve çocukların tekrar birlikte hareket edip birlik olacaklarını öne sürüyor.

Bunun üzerine iki grubun da suya erişimi kesiliyor ve çocuklar susuz bırakılıyor. ocuklar önce küçük iletişimler kuruyor ve sonrasında iki grup ortak hareket etmeye başlıyorlar. Ardından daha önce tuttukları takım ve aralarındaki rekabetten dolayı oluşan düşmanlık silinmeye başlıyor. Böylece, ortak hedeflerin gruplar arasındaki düşmanlığı nasıl azaltabildiğini gözlemliyorlar.

★★★

Yani deneyin verdiği mesaj net: Düşmanlık doğuştan değil, koşullarla şekillenen bir şey. Ancak ortak amaç iş birliğini zorunlu kılınca, bu düşmanlık ortadan kaldırılabiliyor.

Şerif'in bu çalışması, sosyal psikolojide "gerçekçi çatışma teorisi"nin temelini oluşturdu. Bunun yanı sıra, "sosyal yargı teorisi" ile bireylerin fikirleri nasıl değerlendirdiğini ve fikir değişiminin hangi koşullarda mümkün olduğunu analiz etti.

Bu teoriye göre, insanlar yeni bir görüşle karşılaştıklarında onu kendi mevcut inanç sistemlerine göre değerlendirirler. Bu değerlendirme üç ana bölüme ayrılır: kabul, reddetme ve ilgisizlik alanı. Eğer yeni bilgi, kişinin mevcut görüşüne yakınsa kabul alanına girer ve benimsenme olasılığı yüksektir. Ancak yeni bilgi, kişinin mevcut görüşüne uzaksa ya da tersse reddedilir.