Gazze... Küresel vicdanların da savaş

"Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze'yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek..."

Ortadoğu... Yüzyılı aşkın süredir yalnızca bölge halklarının değil, büyük güçlerin de oyun sahası. Her kriz, küresel satranç tahtasında taşların yeniden dizildiği yeni bir perdenin başlangıcı oldu. Ve bu perdenin sonuncusu, tam iki yıl önce 7 Ekim 2023 sabahı açıldı.

Terör örgütü Hamas'ın sonucu belli saldırısı yalnızca bir terör eylemi değil, bölgesel bir kırılmanın fitiliydi. Yaklaşık 1200 İsraillinin öldüğü bu saldırıyı İsrail fırsata çevirerek tarihe kara bir sayfa olarak geçecek bir askeri operasyona girişti. İki yılda yaklaşık 67 bin Filistinli yaşamını yitirdi, yüz binlercesi yaralandı, milyonlarca insan yerinden edildi. Gazze neredeyse haritadan silindi.

Bu süreçte yalnızca Gazze değil, bölgesel dengeler de yerinden oynadı. Esad rejimi çöktü, İran'a yönelik saldırılar arttı, Körfez dengeleri yeniden tanımlandı. ABD'nin öncülüğünde yürütülen görüşmeler sonunda bir ateşkes imzalandı. Hamas rehineleri serbest bırakmayı, İsrail ordusu ise Gazze'nin bir kısmından çekilmeyi kabul etti. Uluslararası bir barış gücü formülü konuşuluyor. Ama bu henüz bir son değil. Bu tablo, yeni bir jeopolitik perdenin açıldığını gösteriyor.

BARIŞ MI, YENİ SESSİZLİK Mİ

Şimdi asıl soru şu: Bu ateşkes kalıcı bir barışa mı dönüşecek, yoksa geçmişte olduğu gibi kısa süreli bir sessizliğin ardından çatışmalar yeniden mi başlayacak

Filistin meselesi, son iki yılda artık bölgesel bir kriz olmaktan çıkıp küresel bir vicdan meselesine dönüştü. Avrupa'dan Latin Amerika'ya, ABD'nin büyük şehirlerinden Asya'ya kadar milyonlarca insan sokaklarda "Bu politikalara ortak olmayın" diyor. Bu küresel tepki, devlet politikalarını etkileme potansiyeline sahip yeni bir parametre haline geldi.

Bu tabloyu anlamak için 1960'ların Vietnam savaşı deneyimi yol gösterici olabilir: ABD askeri olarak kazanabileceğini düşündüğü bir savaşı, kendi kamuoyu baskısı nedeniyle sürdüremez hale gelmişti. Bugün benzer bir dinamik, çok daha geniş bir coğrafyada işliyor. İsrail de aynı hatayı yaptı. İki yıldır Hamas'ı bitirme çabaları, büyük yıkıma rağmen sonuç vermedi. Hamas hâlâ direniyor; küresel kamuoyu ise İsrail'e hızla sırt çeviriyor. İsrail ordusunda intiharlar artıyor. Modern savaş artık sadece cephede değil, dünya kamuoyu ve sosyal medyada da kazanılıyor veya kaybediliyor.

KAMUOYU BASKISI POLİTİKAYI NE ÖLÜDE DEĞİŞTİRİYOR

Sokaklarda yankılanan bu öfkenin jeopolitik bir baskı gücüne dönüşebilmesi için üç kritik unsur öne çıkıyor:

Sivil toplumun kurumsallaşması: Sokak gösterileri ses getirir ama kalıcı sonuçlar yaratmaz. Etkinin büyümesi için bu tepkinin kalıcı ağlara, bağımsız sivil toplum yapısına ve uluslararası koordinasyona dönüşmesi gerek. Küresel Sumud Filosu bu açıdan son derece önemli oldu. Vietnam protestoları bu sayede siyasi sisteme nüfuz edebilmişti.