Ekonomik kriz... Alışmamız için üç neden...,

"Bunlar daha iyi günler. Çok daha beterini yaşayacağız yakında... Dillendirilen bu, görünen de... Ama resmi açıklamalara bakarsan her şey güllük gülistanlık. Sabah ticaret bakanı açıklama yapıyor: "İhracatta rekor kırdık, turizm gelirlerimiz arttı... Çekemeyenler var... Felaket tellallığı yapanlara kanmayın..." Ülke böyle yönetiliyor ve herkes kanıksamış durumda... İhracat rekorları kırıldığı müjdeli haber olarak açıklanıyor ama ihracatın ithalatı karşılama oranı, dış ticaret açığındaki rekor artışlar, onlara konu gelince suspus herkes.Dizginlenemeyen enflasyon, dolar kurundaki büyük artış, her gün benzine mazota gelen zamlar ve bunların domino etkisi gibi tüm ürünlere yansıması, daha kendi maliyetlerine yansımadan hemen fiyatlara zam yapan fırsatçılar... Başıboş düzenin anatomisini herkes biliyor, tekrarlamaya gerek yok. Neden sonuç ilişkilerini masaya yatırıp sorgulamayı bilmediğimiz kesin. Bu ülkenin ekonomisinin neden ve nasıl bu hale geldiğinin net açıklaması yapılıp tartışılamadığı içindir ki sanırım en iyisi krizlere alışmak. Zaten Türkiye halkının krizlere dayanıklılık testi belirli dönemlerde tekrarlanır durur ve başka hiçbir alanda göstermediğimiz başarıyı ekonomik krizlere dayanıklılıkta gösteririz. Dr. Erbil Payzın geçtiğimiz ay önemli bir çalışma yaptı. Bu çalışma, Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yayımlandı. Özetleyeyim: Narenciye ürünlerinden otomotiv sanayisi ürünlerine kadar geniş bir yelpazede, ülkemizin birim ihracat fiyatları diğer ülkelerin birim fiyatlarının önemli ölçüde altında. Her kategorideki ürünlerde ülkemiz rakiplerine göre daha az katma değer yaratıyor. İhraç ürünlerimizin katma değerinin düşüklüğü tartışılmalı. Bu duruma yol açan üç belli başlı nedeni şöyle sıralıyor Payzın: 1- Düşük fiyat ile rekabet edilmeye çalışılıyor: Kayıtlı çalışanlarının yüzde 60'ının asgari ücret aldığı, kayıt dışı çalışanların yüzde 25'inden fazla olduğu Türkiye'de ucuz işçiliğe dayalı fiyat rekabeti tercih ediliyor. Hükümetler de bunu destekliyor.2- Firmalar yeterince yenilik yapmıyor: Türkiye'nin en büyük 500 firması 2021 yılında toplam cirolarının sadece binde 44'ü düzeyinde Ar-Ge harcaması yapmış. Bu firmalarımızın yaklaşık yarısı da (yüzde 47) hiç Ar-Ge harcaması yapmamış. İkinci en büyük 500 firmaya bakarsak 2021 yılında toplan cirolarının sadece binde 26'sı düzeyinde Ar-Ge harcaması yapmışlar. Bu firmalarımızın yaklaşık yarısı da (yüzde 46)